Ordu Doğal Güzellikleri

Ordu Valiliği’nin desteği ile Gezginin Ayak İzleri’nin yaptığı organizasyon sayesinde bu güzel Karadeniz şehrini görme fırsatını yakaladım. Hemen söylemek istiyorum ki Ordu kesinlikle harika doğal güzellikleri, lezzetli mutfağı ve en önemlisi yardımsever, içten insanları ile gönlümü kazandı. 3 günde Ordu’nun dört bir yanını gördüğümüz bu organizasyonda beni en çok etkileyen kısım tabii ki Ordu’nun Doğal Güzellikleri oldu.

Ordu kelimenin tam anlamıyla bir sular şehri. Neredeyse her köşe başında bir şelale, göl, dere veya nehirle karşılaşmak mümkün. Karadeniz bölgesinde bu durum normal kabul ediliyor. Fakat Ordu’yu sevmek için çok daha sıkı bir sebebim var. Dağlık bölgeler kadar geniş düzlüklerinin de bulunması. Daha önce ziyaret ettiğim, yokuşları ile ünlü Artvin‘den sonra Ordu kafamdaki Karadeniz coğrafyası kavramını değiştirdi.

Gezen Anne’nin hazırladığı aşağıdaki haritada gezdiğimiz her yeri bulabilirsiniz. Yukarıda yer alan videoyu sevgili dostum Cüneyt hazırladı. Videodan anlayacağınız üzere Ordu hakkında yazılacak çok sayıda yazı sırada bekliyor. Sözü daha fazla uzatmadan Ordu ile ilgili ilk yazımla sizi başbaşa bırakmak istiyorum.

Harita için Gezen Anne’ye teşekkürler!

Çiseli (Karaoluk) Şelalesi

Merkezden 22 km uzakta bulunan Karaoluk köyü Çiseli şelalesine evsahipliği yapıyor. Şelaleye ulaşmak için bol virajlı, dar ve toprak yolları aşmak gerekmekte. Biz minibüsle çok da zorlanmadan ilerleyebildik. Motosiklet veya bisiklet ile seyahat edenlerin gerçekten keyif alacağı bir rota.

Çam ve mavi ladin üretimiyle öne çıkan Karaoluk köyündeki Çiseli şelalesi görülmeye değer bir güzelliğe sahip. Şelaleden akan su son derece berrak ve tadı da oldukça güzel. Çivi soğukluğuna sahip şelale göleti sıcak günlerde serinlemek isteyenleri kendisine çekmektedir. Şelalenin etrafındaki kayalık alanlar birbirinden farklı ve güzel fotoğraflar için harika kadrajlar sunuyor.

Ordu Aybastı Perşembe Yaylası

Aybastı ilçesinden yaklaşık 17 km mesafede bulunan Perşembe yaylası sahip olduğu menderesler ile büyüleyici güzelliğini cömertçe sergiliyor. 1500 mt rakıma sahip yaylaya yüksekten baktığımda karşılaştığım kıvrıla kıvrıla uzanan menderese eşlik eden yemyeşil çayırlar ve çevrede otlayan kuzuların görüntüsü beni fazlasıyla etkiledi.

Oldukça köklü bir tarihe sahip olan Perşembe yaylasının doğal güzellikleri yanında her sene Temmuz ayında yapılan şenlikler de yaylayı ziyaret etmek için güzel bir sebeptir. Temmuz ayında yapılan yayla şenliğinde çeşitli yarışmalar, folklör gösterileri, konserler, güreş müsabakaları ve at yarışları gibi etkinlikleri izlemeniz mümkün.

Uzundere Şelalesi

Aybastı yaylasında bizi karşılayan belediye başkanı ile sohbet ederken “Gelin gençler sizi yakında bulunan çok güzel bir yere götüreyim” dedi ve yola çıktık. Yol dediğime bakmayın, toprak, virajlı ve yüksek eğimli gerçek bir Karadeniz yolculuğu yaparak vardığımız köyde minibüsten inip arazi araçları ile şelaleye doğru yol aldık. Bir noktadan sonra dar bir patikayı izleyerek şelaleye vardığımızda çocuklar gibi sevindiğimi anımsıyorum.

100 metre yüksekliğe sahip bu gizli, saklı akan şelalenin görüntüsüne bayıldım. Kat kat kayalıklara çarparak inen suyu eriyen karlarla besleniyor. Kışın neredeyse tamamı donan şelale Mayıs ayının ortasında tüm ihtişamı ile güzelliğini bize sunmaktan hiç çekinmedi.

Ablak Taşı, Turnalık Yaylası

Her ne kadar yükseklik korkum olsa da bu durum uçurumları sevmeme asla engel olamadı. Ordu seyahatimiz sırasında Çambaşı yaylasına giderken uğradığımız Ablak Taşı gerçekten uçurum sevenler için harika bir nokta. Denizden yaklaşık 1500 metre yüksekte yer alan Ablak Taşı’nın kenarına yaklaştıkça 200 metre aşağıda yer alan Geçilmez kanyonunun muhteşem manzarası bizleri karşıladı.

Ablak kayasının bulunduğu bölge oldukça yüksek çam ağaçlarının bulunduğu ormanlık bir alan. Kısa ziyaretimiz sırasında çevrede işaretlenmiş yürüyüş patikalarının olduğunu da gördüm. Buraya tekrar gelip ormanın derinliklerine ve Geçilmez kanyonuna doğru bir doğa yürüyüşü yapmayı gerçekten çok istiyorum.

Ulugöl Tabiat Parkı

26.5 hektar büyüklüğündeki tabiat parkında yer alan Ulugöl, merkeze 63 km, Gölköy ilçesine 14 km mesafede yer alan bir krater gölüdür. Karadeniz’in tabiat parkı kavramı diğer bölgelerden biraz farklı oluyor. Yemyeşil bir çevre, birbirinden güzel ağaçlar, çiçekler ve tabii ki tertemiz bir hava Ulugöl tabiat parkında ziyaretçileri karşılıyor. Kayın, kızılağaç, gürgen ve akçaağaçtan oluşan ormanlık alanı yemyeşil görmek keyif verse de sonbahar aylarında eşsiz bir güzelliğe büründüğüne eminim.
Tabiat parkı bünyesinde piknik masaları, tuvalet, çeşme, seyir terası, yürüyüş yolları ve bir de ufak market bulunuyor.

Ordu Çambaşı Yaylası

Yaz ve kış aylarında ayrı bir güzelliğe bürünen Çambaşı Karadeniz bölgesinin en önemli yaylalarındandır. Yaylaya Mayıs ayında gitmemize rağmen çevredeki az miktarda karlar denizden baya bir yüksekte olduğumuzu işaret ediyordu. 1850 metre yüksekte bulunan Çambaşı yaylasına yapılan kayak pisti ile yakın bir gelecekte adını kış sporlarında da duyuracak.

Yaylaya ulaşım Ordu – Kabadüz – Çambaşı güzergahında bulunan asfalt yol ile yapılıyor. Şehirden minibüsler ile yaylaya ulaşmak da mümkün. Son derece modern iki oteli ve restoranı bulunan yayla ayrıca çarşı, pazar, lokantalar, marketler, hediyelik eşya dükkanları, kasap, sağlık ocağı ve jandarma karakolu gibi imkanlara da sahip.