Gezginler (ya da turistler, seyyahlar, gezentiler, aylaklar vb…) çoğunlukla gıpta ile bakılan, hayranlık duyulan ve bazı zamanlarda ise alaycı tepkilere maruz kalan kişilerdir. Kime sorsanız hayatı boyunca seyahat etmeyi istediğini, bunu hep hayal ettiğini söyler. Gerçekte çok az kişi bunu gerçekten başarabilir. Her fırsatta farklı coğrafyalar, farklı yerler görmeyi isteyen fakat bunu başaramayanlar ise önünüze bir sürü farklı sebep sunar. Bu sebeplerin bir çoğunun akla yatkın, mantıklı gelmesi son derece doğal olsa da hepimiz biliyoruz ki bunlar bir avuç bahaneden fazlası olamaz. Hal böyle olunca kedi – ciğer ikilisi misali gezginler hakkında bir sürü söylenti, önyargı ile dolu fikirler ortalığa saçılmaktadır.
Biraz önyargıları yıkmak, biraz da yanlış olduğunu düşündüğüm yorumlara açıklık getirmek amacıyla gezginler hakkında yanlış bilinen gerçekleri sıraladım. Acaba gerçekten gezginler düşündüğünüz gibiler mi; yoksa hiç akla gelmeyecek tarzlara mı sahipler? Buyrun okuyun.
Gezginler Küstah ve Kibirlidir
Karşılaştığım: “İyi ki bir yer görmüşsün, ikide bir lafa sokmasan olmaz!”
Ne zaman cümleye “Hiç unutmam bir gün Belgrad‘dayım…” veya “Biliyor musun Cebelitarık aslında…” diyerek başlasam bazı insanların bunu küstahlık, kibir veya kendini beğenmişlik olarak yorumladığını gördüm. Bunu görmek beni gerçekten de üzüyor.
Gerçek: Çoğu zaman gezginler gittikleri yerler hakkında konuşmayı severler. Uzun bir yolculuğa çıkan kişinin elindeki en güzel bilgiler bunlardır. Genelde bu tür cümleler uydurma veya hava atmak olarak algılansa da gezginlerin gittikleri yerleri anlatması gerçekten de heyecanlı ve keyif vericidir. Normal olarak insan hayatında olup bitenler hakkında konuşmayı sever. Tıpkı bir doktorun acil serviste olanları anlatması veya bir öğretmenin arkadaşlarına sınıftaki çocuklar hakkında bir şeyler anlatması gibi gezginler de yaşamları gereği gezdiği, gördüğü yerleri anlatmaktan keyif alırlar.
Gezginler Zengin İnsanlardır
Karşılaştığım: “Aylarca evinden uzakta, oradan oraya yürüyerek seyahat ettiğine göre çok zengin olmalısın!”
Çok zengin olsam yatımla, karavanımla ve hatta özel uçağımla seyahat ederdim dostum.
Gerçek: Gerçekten de seyahat etmek pahalıya patlayabilir. Bir çok gezginin sıradan bir vatandaştan daha zengin olmadığını biliyorum. Buna ben de dahilim. Benim için buna rağmen seyahat etmeyi başarmak zorlu fakat muhteşem bir deneyim olmuştur. Seyahat etmek için para biriktirmek, gerektiğinde günlerce basit bir noodle ile hayatta kalmaya çalışmak, çoğu zaman yemek ve yatacak yer karşılığı hiç aklınıza gelmeyen işler yapmak zorlu fakat hayallerimi gerçekleştirmek için ödemek zorunda kaldığım bedellerdir. Eğer size bir yıl boyunca sadece makarna, peynir, ekmek yedikten sonra biriken paranızla 6 aylık Hindistan seyahati yapabileceğinizi söylesem, inatla eve kebap sipariş etmeye devam eder misiniz?
Gezginler Çalışmaz
Karşılaştığım: “Bu kadar çok gezip tozduğuna göre hiç bir işte dikiş tutturamadığın çok belli.”
Hey, sadece işe yaramazlar mı tatil yaparlar sanıyorsun?
Gerçek: Sağlam bir yıllık izin ve bu izinde çılgınca tatil yapmak isteyenleri yıllar süren ağır iş hayatı beklemiyor mu? Buna karşılık benim gibi yıllık izin almayı bekleyecek kadar sabırlı olmayanlar da yol üzerinde eğitim, tarla, hostel gibi farklı alanlarda çalışabiliyor. Para kazanırken hiç aklınıza gelmeyecek yerlerde, hiç duymadığınız, bilmediğiniz yeni deneyimler kazanmanın en iyi yolu da budur. Bir çok genç gezgin gittikleri yerlerde gönüllü işler yaparak hem çalışıyor hem de seyahat edebiliyor.
Gezginler Kafasına Estiği Gibi Çekip Giderler
Karşılaştığım: “Ohh ne güzel arkadaşım, seni bağlayan hiç bir şey yok. Canın ne zaman istese çantanı alır, canının istediği yere gidersin.”
Bu cümleyi her duyduğumda derin bir Ahhh! çekerim. Sevgili dostum Gabriel en yakın şahidimdir. 10 yıldır yaptığım planların sonunda kendisine inatla “Kalmak mı zor, gitmek mi?” diye sorduğum soru her daim aklımda.
Gerçek: Siz de canınız ne zaman isterse çantanızı alıp canınızın istediği yere gidebilirsiniz! Bunu isteyen herkes yapabilir. Gezginler uzaydan gelmiş canlılar değillerdir. Hatta bir çoğu ortalama bir zekadan fazlasına bile sahip değildir. Bu konuda bana güvenin. Ben de (tanıdığım bir çok gezgin de) kafamıza estiği an çekip gitmekten en az sizin kadar korkarız, çekiniriz. Gezginler de değer verdikleri bir ailenin üyesidir, sevdikleri, kopmak istemeyecekleri dostları vardır. Dünya’nın bir ucunda 6 ay gezebilmek için düzene sokmak zorunda oldukları bir hayatları vardır. Tıpkı herkes gibi. Burada fark yaratan durum son derece basittir. Gerçekten farklı yerleri, kültürleri, hayatları, deneyimleri yaşamak isteyen kişiler sadece hayal kurmakla yetinmiyor. Gerekli planları, düzenlemeleri yapıyorum, sahip olduğum, korumak istediğim bir çok şeyden vazgeçerek yollara düşüyorum.
İlginizi çekebilir: Hayalden Plana Seyahat
Gezginler Hayal Dünya’sında Yaşarlar
Karşılaştığım: “Ne zamana kadar böyle yaşayabilirsin? Artık düzenli bir iş sahibi olsan, aile kursan, normal bir hayatın olsa fena olmaz mı?”
Bana “NORMAL”in resmini çizebilir misin Abidin?
Gerçek: Bir çok insana göre gezginler sorumluluktan kaçan, gerçek!? Dünya’ya uyum sağlayamayan serserilerdir. Kabul ediyorum, seyahat etmek bir çok normal durumun dışında davranmama sebep olabilir. Buna davranışlarım, fikirlerim, tepkilerim, yaşam tarzım da dahildir. Hatta bir serseri olduğumu bile söyleyebilirim. Fakat bu beni bir hayal dünyasının kahramanı yapmaz. Seyahat ederken düşündüğünüzün tam tersine, gerçek sandığınız hayatta yaşarken hiç olmadığım kadar disiplinli davranmak zorundayım. Gerçekten disiplinli bir hayatım olmadığını düşünenlere blogumu detaylı bir şekilde incelemelerini tavsiye ederim. Hem gerçek denilen hayatın sadece 9’dan 5’e kadar dört duvar bir ofiste ekrana bir takım yazılar yazmak olduğunu düşünüyorsanız vakit kaybetmeden bir psikologa görünmelisiniz.
Gezginler hakkında duyduğunuz veya karşılaştığınız başka önyargılar var mı? Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=iJI6qsj5mEs
En gıcık soru bu değirmenin suyu nereden geliyor. yeri geliyor sokakta uyuyorsun, yeri geliyor eksi derecelerde otostop çekiyorsun, yeri artık yiyorsun, yeri geliyor mideniz bozuluyor altınıza sıciyorsunuz hahah hepsi gerçek lan bunların. Onların araba parasıyla kaç yıl gezilecegini anlatmak lazım.
Bazıları da gezginlerin pis olduklarını düşünür 🙂 ucuz seyahat ediyor diye temizliğe önem vermedikleri kanaatini taşıyanlar var 🙂
Hatta bir gün birisi bana, ucuz gezenlerin hippiler gibi sürekli cunub gezdiğini anlatmışti.
Buna çok gulmustum ama hakikaten buna inanıyorlar :))
isteyen pis gezer, isteyen cunup. Kimse kimsenin gezmesine karışamaz 😀
Aslinda bu yaziya ekleyecek pek cok sozum var ancak, senin gibi gercek gezginlerin yaninda ahkam kesmek icin ekmegim cok (:
Süper bir yazı olmuş. Hislerimize tercüman olmuşsun 🙂
Gezmek bir çok işten daha çok ciddiyet istiyor. Neredeyse bir asker kadar disiplinli şekilde işlerinizi halletmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Ve ihtiyacınız olan her şey için gerçekten çabalamanın nasıl bir şey olduğunu anlıyorsunuz. Azmini takdir ediyorum Güneş. İyi ki senin gibi insanlar var. Varlığın eskimiş bir patikanın yaşanmışlığını canlı tutuyor, bunun için sana minnettarım… Var ol. Hoşça kal.
ayrıca karşı cinsle olan münasebetler konusu da var, her limanda bir sevgili varmış gibi davranılması da ayrı bir kitap konusu.
Güzel ve eleştirel bir yazı olmuş.
maalesef bu tür yorumların/ahkam kesmeler genelde türkiye ve benzeri ülkelerin halkları tarafından kendi insanlarına yapılıyor. yabancı biri yaparsa ise “hakarettir ki” yere göğe sığdırılamıyor. çok feci şekilde ezik bir halkız.
Merhaba sizin ve diğer genç gezgin arkadaşların yazılarını okudukça, 40’ından sonra (43) gezme duygularım kabardı (evli ve iki çocuklu) her ne kadar kendi çapında gezsem de Türkiye ile sınırlı kalmış ve yıllık izin süresinin ötesine geçememişimdir. Sanırım bunu (dünya turu) 45 in de gerçekleştirip “45’inden sonra dünya turu” ismi ile yazı ya dökmek hoş olacak. 🙂 Selamlar ve Teşekkürler
Yolculuk yaşta değil baştadır 🙂
Şaka bir yana beğeniniz için teşekkür ederim. Şimdiden yolunuz açık olsun.
Sizin reddetmeye çalıştığınız şeyler sizin karakterinizdir. Yani gezginleri de kapsamaya çalışıp kişisel problemlerinizi okur gibi geldim. Şahsi bir meseleye çevirmiş olmanızı anlamıyorum. Gezginlik kavramının farkında bile değilsiniz, sırf gösteriş uğruna koştuğunuzu düşünüyorum. Bunu bir kendinize sorun bence.
Ben hiç bir şeyin farkında değilim henüz. Umuyorum siz gibi büyükler yol gösterir de doğruyu bulurum dememi mi istiyorsunuz?
Ahkam kesmeden önce yürüdüğüm yollardan yürümeyi deneyin lütfen!!!
Yine bitmeyen(!) bir yazı olmuş. Şu dünyadaki süre(miz) devam ettikçe derman da kaldıkça daha çok sorular, iğnelemeler gelip daha çok yanıtlar yazacağına eminim sevgili Güneş. Yine eline sağlık olsun sevgili yol arkadaşım!
“Ben Orta Amerika’dayken” diye başladığım cümleler o kadar çok ki. E napiim bu sene yaşadığım en önemli, en özel, en dolu, en heyecanlı deneyimim oydu 🙂 “Bir gün evde otururken çok heyecanlandım” denmiyor ki…
Süper yazmışın Güneş :))))
Bundan daha iyi ozetlenemez
Klavyene sağlık Güneşcim,
Ben de bana sürekli “aaaa senin işin mi var” denmesinden çok bunalıyorum. Üstelik pek çok beyaz yakalının 2 katı çalışmama rağmen 🙂
özgürlügün kendisinden baskasi degildir gezmek görmek kuralalri uygulayarak tetbirli bir yasama bicimi
Her satırına katılyıorum
çok hoş ve eğlenceli bir konuya değinmişsiniz:) bizde ailecek gezenlerdeniz (iki bebekle) siz her ayrıntıya zaten değinmişsiniz ama benim nacizane fikrim “gezginlerin düşüncesiz ve aptal” olduklarına inanılması. bize çoğu insanın bu yavrularla mı gideceksiniz “ayy yazıkk çocuklara” şeklinde..:) sanki ben onları düşünmeyecek kadar umursamaz bir anneyim. ayrıca çocuklarımın keyifleri çok yerinde olmasına rağmen tüm dünyanın bize acıyan gözlerle bakması..öncelikle insanlarımızın biraz çerçeveyi geniş görmesi gerekiyor ve isteyince imkansız bişey olamayacağını bilmesi gerekiyor. sizi çok tebrik ediyorum.
Gerçek gezgin uçak biletinin promosyonunu, otelinin ucuzunu bulur. Gereksiz harcama yapmaz. Çünkü bilir ki, bir sonraki seyahat için yine bütçeyi zorlamak gerekecektir. O yüzden de gezgin, genelde aylar öncesinden seyahatini planlayan kişidir.
Kısacası size katılıyoruz; gezginlere bugüne kadar atfedilmiş olan “plansız, programsız” gibi sıfatları yakışıksız, kişisel tespitlerinizi ise çok doğru buluyoruz. Kaleminize sağlık.
Bomba yazı, paylaşmayanın muhallebisinden taş çıksın.
hahaha sevdim bu lafı 🙂
Teşekkürler
Harika bir yazı olmuş dostum ellerine sağlık.
teşekkürler
Abidin’e selam söyle kendi işine baksın. 🙂 Makale çok başarılı ve yerinde bir konu. Düşüncelerine, emeğine sağlık.
teşekkür ederim 🙂
eline sağlık
kıyı kıyı anadolu başlamadan görüşelim, hatta haftaya görüşelim
Güneş merhaba, ellerine sağlık, hassas bir konuya değinmişsin. Özellikle , “gezginler çalışmaz”, “Gezginler Kafasına estiği gibi çekip giderler” ve “Gezginler hayal dünyasında yaşarlar” başlıklarına daha fazla katılamazdım herhalde…Bilirsin ne derler, her keşif hayal ederek başlamıştır. Hayalperest olmasak da hayallerimize değer verip içimizdeki tutkuyu takip ediyoruz!
Hayal kurmasaydı ne Amudsen olurdu tarihte ne Marco Polo, ne de diğerleri…
Hayal kurmadan hiç bir gerçek gerçekleşmez diye düşünüyorum.
Gunes, cok iyi bir konuya deginmissin..Gezerken yasadigimiz bazi zorluklara degdimi diye soranlar oluyor? Onun disinda senin yazdiklarini zaten genel olarak soruyorlar. Bizim biraz kalbur ustu dedigimiz kisim ise uygun fiyata bir ulke nasil gezilir anlayamiyor cunku aklinda hep onlara hizmet edilecek bir duzen var. Hostal de kalmak veya daha uygun bir otelde kalmak zorlarina gidiyor. Bu konuyu yazdigin icin eline saglik…
Teşekkür ederim.
Bana cesaret veriyorsun 🙂
Mutluluk sebebidir.