Sırbistan‘ın başkenti Belgrad gezilecek yerler açısından çok zengin tarihi ve kültürel yerleri, ulaşım kolaylığı, konumu, ekonomik oluşu sebebiyle her sene artan sayıda gezgin tarafından ziyaret edilmektedir. Türkiye’den tarifeli uçuşların bulunması Balkan ülkelerine yapılan seyahatlerin başlangıç noktası olarak Belgrad’ı önemli bir merkez yapmaktadır. İstanbul’dan Belgrad’a oldukça uygun fiyatlara uçak bileti bulmak istiyorsanız Skyscanner gibi uçak bileti arama motorlarından faydalanabilirsiniz.
Belgrad’a yakın Novi Sad ve Karlofça gibi bölgeleri keşfetmeyi düşünenler, seyahat bütçelerine uygun olarak ya trenle seyahat etmeyi ya da araç kiralamayı tercih edebilirler. Araç kiralamanın sunduğu en büyük avantajlardan biri özgürlüktür. Bu sayede sadece Novi Sad’ı ziyaret etmekle sınırlı kalmayıp, yol boyunca Karlofça, Stražilovo ve Fruska Gora milli parkları, Sremska Mitrovica şehri ve gizli kalmış ancak tarihi ve doğal güzelliklere sahip yerlerden biri olan Slankamen gibi cazip bölgeleri de keşfedebilirsiniz.
Yabancı bir ülkede araç kiralamak bazen kafa karıştırıcı olabilir. Her bir araç kiralama şirketini tek tek araştırmak vakit kaybına neden olabilir. Bu nedenle, seyahatlerinizde hızlı ve pratik bir şekilde, bütçenize uygun araç kiralama seçenekleri arıyorsanız, Discover Cars hizmetini öneririm. Tek bir tıklama ile 500’den fazla araç kiralama şirketinde arama yaptıktan sonra sunduğu seçenekleri bir çok filtre ile karşılaştırabilirsiniz. Çoğu zaman bütçe dostu fiyatlar yakalayabilirsiniz. 145 ülkede araç kiralamak için tek bir servisi kullanmak bence müthiş kolaylık. Bu kadar büyük hacimde işbirlikleri olduğu için Discover Cars sitesinde oldukça indirimli fiyatlar yakalamanız mümkün. Kullanışlı arayüzü sayesinde araç kiralama bilgilerine, kiralama yapan şirketlere ve destinasyonlara ait tüm detaylara ulaşmak çok kolay.
Tarihe bir yolculuk ve harika günbatımı manzarası yakalamak için Belgrad Kalesi, şehrin ortasında nefes alarak dinlenebileceğiniz yemyeşil bir alan olan Kalemegdan Parkı, araç trafiğine kapalı olan ve İstiklal Caddesi’ni aratmayacak güzellikte Knez Mihailova Caddesi, buluşma noktası ve ulaşım merkezi olan Trg Republike (Cumhuriyet Meydanı), ilginç tarihi ve çevresindeki tarihi yapılarla Taşmajdan, birbirinden ilginç icatları barındıran Nikola Tesla müzesi ve oldukça zengin koleksiyonu ile Belgrad şehir müzesi Belgrad’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerindendir. Birbirine yakın konumları sebebiyle hiç bir detayı kaçırmadan bütün bu yerleri aynı gün içinde yürüyerek ziyaret edebilirsiniz.
Belgrad gezilecek yerler listesini inceledikten sonra notlarınızı alıp, hemen hemen her caddesinde bulabileceğiniz “Pekara” (fırın)’lardan alacağınız lezzetli börekleri ve içeceğinizi yanınıza alarak keyifli bir şehir turuna ne dersiniz?
Belgrad Gezilecek Yerler
Belgrad Kalesi
Kalemegdan Parkı, Belgrad
Sava ve Danube nehirlerinin birleştiği alandaki tepede bulunan Belgrad kalesi şehrin en önemli kültürel ve tarihi yapısı olmanın yanında Belgrad’ın en güzel ve büyük parkına da evsahipliği yapar. 19. yüzyılın sonlarına doğru park olarak düzenlenen, Belgrad kalesini çevreleyen geniş plato Kalemeydan Parkı olarak adlandırılmaktadır. Belgrad’ın ana askeri üssü olarak hizmet veren kalenin çevresindeki plato düşmanı gözlem altında tutmak ve savaş sırasında gerekli hazırlıkların yapılması amacıyla kullanılmıştır. Belgrad kalesini çevreleyen platonun adı Türkçe “kale” ve “meydan” kelimelerinin birleşiminden gelmektedir.
Kalemeydan, 1. Dünya savaşından önce, halen varlığını sürdüren taş merdivenlere kadar genişletilmiştir. Taş merdivenlerin önünde bulunan zemin 1929 yılına kadar herhangi bir bakım yapılmadığı için tamamen bitki örtüsü ile kaplanmıştır. 1931 yılında park “Yüksek Kasaba”ya kadar genişletilmiştir. Parkta yürüyüş yaparken kültür ve halk için önemli kabul edilen bir çok ünlünün heykeline rastalamak mümkündür.
Günümüzde Kalemeydan parkı askeri müze, Cviyeta Zuzoric sanat merkezi, kültürel heykellerinin korunması için şehir enstitüsü, hayvanat bahçesi, çocuk parkı, bir çok spor alanı, restoranlar ve daha bir çok yapı ile farklı etkinlikleri bünyesinde toplamaktadır.
Kale gün içinde ziyarete açık ve giriş ücretsizdir. Kalede bulunan tarihi yapılar oldukça iyi korunmuş, restore edilmiştir. Nehir tarafında bulunan geniş teras Sava ve Danube nehirlerinin ve şehrin panoramik görüntüsü özellikle gün batımında harika fotoğraflar çekilmesine olanak sağlıyor.
Knez Mihailova Caddesi
1870 yılında şehir yöneticileri tarafından Ulica Kneza Mihaila adı verilen caddenin tarihi Roma dönemine kadar uzanmaktadır.1870’lerin sonlarında inşaa edilmiş bir çok tarihi binayı, alışveriş merkezlerini, restoran ve kafeleri barındıran, araç trafiğine kapalı, Belgrad’ın en eski ve değerli heykelleri ile yasalarla koruma altında bulunan Knez Mihailova Caddesi Belgrad’ın en canlı merkezi konumundadır. Caddenin bulunduğu alan Osmanlı döneminde bahçelerle bezenmiş sokaklar, çeşmeler, camiler ve dükkanlar ile oldukça önemli bir merkez konumundaydı.
19. yüzyıl ortalarında Knez Aleksandar Karadordeviç’in bahçesi caddenin yukarı kısmında yer almaktaydı. 1867 yılında Emilijan Josimoviç tarafından Belgrad şehir planlaması kapsamında cadde yeniden düzenlendi ve bugünkü haline kavuştu. Belgrad’ın en ünlü zengin iş adamları, politik çevresi caddede inşaa edilen evleri satın alarak burada yaşamaya başladı.
Srpska Kruna Hoteli, Knez Mihailova No: 56, Belgrad’ın en modern hoteli olarak romantik tarzda 1869 yılında inşa edilmiştir. Günümüzde Belgrad Şehir Kütüphanesi olarak kullanılan bina 1945 ve 1970 yılları arasında Sırbistan Ulusal Kütüphanesi olarak kullanılmıştır.
Marko Stojanoviç’in Evi, Knez Mihailova No: 53-55, Rönesans mimarisine sahip bina 1889 yılı civarında avukat Marko Stojanoviç’in evi olarak inşa edilmiştir. 1937 yılında Güzel Sanatlar Akademisi olarak kullanılan bina günümüzde Akademi Galerisi olarak hizmet vermekte.
Balkan Evleri Bloğu, Knez Mihailova No: 46, 48, 50, 1870li yıllarda geleneksel Balkan tarzında inşa edilmişlerdir. Üç binadan oluşan bloktaki her ev aynı amaçla tasarlanmıştır, romantizm ve rönesans:
Hristina Kumanudi’nin Evi, No: 50; Kneza Mihaila ile Dubrovaçka caddelerinin kesiştiği köşede 1870 yılında inşa edilmiştir. Bir süre Fransız-Sırp bankasına evsahipliği yapan bina günümüzde Belçika ve Büyük Britanya konsolosluğu olarak kullanılmaktadır.
Kristina Mehana, No: 48; Krstiç kardeşlerin aynı isimle açtıkları otelin yönetimi olarak hizmet veren bina aynı zamanda meclis binası kurulana kadar şehir meclisine de evsahipliği yapmıştır.
Veljko Savivç’in Evi, No: 46; 1869 yılında dükkanların ve evlerin bulunduğu bina olarak inşa edilmiştir. Günümüze kadar orjinal görüntüsünde bir çok değişiklik yapılmıştır.
Sırbistan Bilim ve Sanat Akademi Binası, Knez Mihailova no: 35, Dragutin Dordeviç ve Andra Stevanoviç’in 1912’de hazırladıkları akademik tarza sahip mimari plan doğrultusunda 1923-1924 yılları arasında inşa edilmiştir. Binada Belgrad’ın en zengin Akademi Kütüphanesi, Sırbistan tarihine ait çok sayıda dökümana sahip Akademi Arşivi, giriş katında Akademi Galerisi, çok özel edebiyat salonu, kitap ve antika dükkanları bulunmaktadır.
Nikola Spasiç’in Evi, Knez Mihailova no: 33, Belgradlı tüccar Nikola Spasiç’in evi olarak mimar Konstantin Jovanoviç tarafından rönesans tarzında 1889 yılında inşa edilmiştir.
Nikola Spasiç Pasajı, Knez Mihailova no: 19, 1912 yılında resesyon tarzında inşa edilmiştir.
“Grçka Kraljica” Restoranı, Knez Mihailova no: 51, Akademizm tarzında 1835 yılında inşa edilmiştir.
“Rusija” Hotel, Knez Mihailova no: 38, 1870 yılı civarında kurulduktan sonra 1920 yılında yıkılmıştır. Günümüzde “Rudnap” şirketinin ofislerine evsahipliği yapmaktadır.
Trg Republike (Cumhuriyet Meydanı)
Trg Republike, “Gradska Kafana” (Şehir restoranı), “Jadran” sineması, Devlet Tiyatrosu ve Sırbistan Orduevi arasındaki alanı kaplayan meydan Belgrad gezilecek yerler arasında en popüler olanıdır.
Meydan günümüzdeki görünümüne 1866’da Stambol (İstanbul) Kapısı’nın yıkımı ve 1869 yılında Devlet Tiyatrosu’nun inşaasından sonra kavuşmuştur. Stambol Kapısı 18. yüzyılda bugünkü Prens Mihailo anıtı ile Devlet Tiyatrosu arasındaki alanda Avusturyalı’lar tarafından inşa edilmiştir. Belgrad’ın hendeklerle çevrelendiği dönemlerde en büyük ve ihtişamlı şehir kapısıydı. Kapının üstünde bulunduğu İstanbul’a kadar uzanan yolun yapımından sonra Stambol Kapısı olarak ismini kazanmıştır.
Günümüzde meydanın çevresinde bulunan çeşitli kafeteryalar, belediye otobüslerinin ilk durakları, müze, tiyatro gibi binaların varlığı ve Knez Mihailova caddesinin yakınında bulunması sebebiyle çoğunlukla buluşma noktası olarak kullanılmaktadır.
Taşmajdan (Taş Meydan)
Belgrad gezilecek yerler listesinde favori mekanım Taş Meydan’dır. Takovska, Ilije Garaşanina, Beogradska caddeleri ile Kralja Aleksandra Bulvarı arasında bulunan geniş taş meydan sebebiyle bu adı almıştır. Söylentilere göre Belgrad’ta bulunan tüm eski binalar buradan çıkartılan taşlarla yapılmıştır. Taş blokların çıkartılmasından sonra oluşan boşluklar uzunca zaman askeri depo, sığınak ve hatta yaralı askerlerin tedavisi amacıyla kullanılmıştır.
Taşmaydan platosunda 1835 yılında inşa edilen St. Mark Kilisesi 6 Nisan 1941 yılındaki Belgrad bombardımanı sırasında hasar görmüştür. 1909 yılında kurulan ilk Sismoloji İstasyonu günümüzde varlığını halen korumaktadır. Günümüzde meydanın çevresinde St. Mark Kilisesi (1931-1936 yıllarında restore edilmiştir), Rus Kilisesi (1924), Merkez Postahane (1934), “Taşmajdan” Spor Merkezi, “Taş” ve “Metropol Palace” Hotelleri, “Madera” restoranı, Sırbistan Radyo-TV binası, çocuk parkı bulunmaktadır.
Nikola Tesla Müzesi
Belgrad gezilecek yerler yazılarının olmazsa olmazı, Nikola Tesla Müzesi. Alternatif akımı bularak tüm yaşamı kökten değiştiren, Sırp kahramanı olarak kabul edilen Nikola Tesla adına kurulmuş olan müze Belgrad’ın en ilginç müzesi olarak kabul edilmektedir. Tesla’nın birbirinden harika ve ilginç icatlarını barındıran müze turu esnasında rehberin yüksek-frekans osilatörünü açması ile elinde tuttuğu ve hiç bir bağlantıya sahip olmayan floresan tübünün bir anda ışıldaması en garip gösteri olarak oldukça beğeni toplamaktadır. Elinizde bulunan ışıl ışıl floresan tüp adeta Star Wars ışın kılıcı gibi görünmekte.
Belgrad’a yolunuz düşerse Ücretsiz Rehberli Şehir Turlarına katılmayı ihmal etmeyin.
Güzel yazı için teşekkürler.Gitmeden önce buradaki bilgiler işime yaradı.Ben de geçen günlerde 3 günlük bir gezi yaptım ve Belgrad yeme içme rehberi olarak yazıya döktüm.
Merhaba. Buradaki paylaşımlar gerçekten harika. Gitmeden önce çok işime yaradı. Bilgi toplamaya devam ediyorum tabiki 🙂 Peki sizin paylaşımınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Beni etkileyen yanlızca bu güzel yerler değil; Sırbistan ekonomisinin zor durumunu , işsizliği yansıtan kapatılmış fabrikalar, terkedilmiş MELANKOLİK tesisler, bombalanmış binalar, eski dönemlerden kalmış döküntü bakımsız ama hala kullanılan evler VE YOLLARdı aynı zamanda.
Güneş büyüksün valla eyvallah. Kısa öz yazman özellikle okumaya üşenenler için iyi baya. CS topluluğunun da aktif olması iyi. Sanırım bira festivaline gitmiştin, ben de aynı dönemde gitmeyi planlıyorum. Hayırlısı artık 🙂
Bira festivali ile ilgili de yazım vardı. Çok keyifli bir organizasyon.
Mayıs sonunda eşim ve 3 yaşındaki kızımla 4 günlüğüne Belgrad a gidiyoruz daha gitmeden bu yazı sayesinde gitmiş kadar olduk. Döndüğümüzde izlenimlerimizi tekrar paylaşırız. teşekkürler bu güzel bilgilendirme yazısı için.
Teşekkür ederim beğeniniz ve yorumunuz için. Yolunuz açık keyfiniz bol olsun.
Çok güzel şehirdir. Kalemegdan, Tajmegdan, Zemun ve meşhur caddeleri gidip görülmelidir. Madera adlı lüks restoranı bu fiyata bu mekan dedirtir. Jelen ve Lav isimli biraları mükemmeldir. Gece hayatı İstanbul gibidir. Özetle güzeldir ve gün sayısı olarak abartılmamalıdır 3 gece idealdir.
Çok güzel özetlemişsiniz Belgrad’ı 🙂
Eylül ayında 3 günlüğüne gittim. Gelecek hafta Perşembe günü 5 günlüğüne tekrar gideceğim. İnsanlar ne yapacaksın aynı yerde diye söylediler ama o kadar değişik farklı bir yer ki anlatamam. Gerek insanların kültür düzeyi, gerekse nüfusun az ve huzurlu olması başta gelen etkenlerdir..Mutlaka gidin derim.
Belgrad benim de çok sevdiğim bir şehirdir. Doğu ve batının en iyi sentezini orada gördüm diyebilirim kendi adıma.
arkadaşım belgrad’da hiç osmanlı eseri yokmuş gibi yazmışsın, eksik olmuş
Belgrad’ta bulunan Osmanlı dönemi eserleri başlı başına ayrı bir yazı konusu olduğu için bu yazıda yer vermedim.
İlginiz için teşekkürler.
İlk fırsatta ben de Belgrad’a gideceğim. Hemen şuracıkta oysa ki!
Öylesine kolay ki aslında gitmek. Uçuşlar çok uygun fiyatlı ve vize zorunluluğu da bulunmuyor. Oldukça kaliteli ve uygun fiyatlı hostelleri ve çok keyifli CS topluluğu da var. Kesinlikle gidilmesi gerekir.