Kazakistan Cumhuriyeti, Orta Asya kıtasında bulunan büyük, önemli devletlerden bir tanesidir. Konum olarak Avrasya bölgesinin merkezinde bulunmaktadır. Bu yüzden Asya kıtasında önemli siyasi ve coğrafi konumu bulunmaktadır. Kazakistan Cumhuriyeti, turistik gezi konusunda maliyeti uygun bir ülkedir. 1991 yılında Sovyet Rusya’dan ayrılması ile birlikte resmi ve dünya siyasi yasaları gereğince günümüzdeki sınırları kabul görmüştür. Kazak kelimesinin anlamı “hür adam” anlamına gelmektedir ve kaynağı Türkçedir. Ülkede konuşulan dil de Kazakçadır. Türkçe dil yapısına çok benzese de dilin tarihsel yaşı bakımından daha genç olduğu için tam olarak anlayamamaktayız.
Kazakistan doğal güzellikleri ile bilinen bir ülkedir. Başkent Astana ve yakın şehirler her ne kadar modern bir yapıda olsa da kalan sınır ve orta kesimdeki şehirlerin doğası bozulmamıştır. Bu konuda doğalarına saygılı olan Kazaklar, mümkün mertebe geleneksel göçebe kültürlerini korumaya devam etmektedirler. Bu sayede Kazakistan, doğal bir turizm cenneti olmaya devam etmektedir.
Kazakistan Cumhuriyeti çok farklı millet ve dine mensup insanı ülkesinde barındırır. Bu kültürel çeşitlilik ülke içerisinde asla huzursuzluğa yol açmamıştır. Bu sebeple Astana şehri UNESCO “Barış Şehri” unvanına layık görülmüştür. Bu ülkede yaşayan, Türk boylarından olan Gagavuzlar, Oğuzlar, Tuvalar, Kıpçaklar ve Kaşgaylar bulunmaktadır. En eski Orta Asya Türk boylarının ülkede barınması tarihsel açıdan bizi hala sevindirmektedir. Bu kadar köklü bir soyun ve kültürün devamı gelecek nesillerimize aktaracağımız en önemli bilgilerden biri olacaktır.
Kazakistan’ı ziyaret edenler için en önemli yerlerden biri Hoca Ahmet Yesevi türbesidir. Hoca Ahmet Yesevi, Orta Asya topraklarına ve burada bulunan Türklere ilim götürmeyi kendine görev edinmiş önemli bir şahsiyettir. Almatı tarafında bulunan Charyn Kanyonu da önemli bölgelerden bir tanesidir. Bununla birlikte çocukluk zamanlarımızda kitabını okuduğumuz Dede Korkut’un mezarı da Savran kentinde bulunmaktadır. Taraz tarafında bulunan müzeler ve kent merkezi de önemli yerlerden biridir. Bu bölge, tarihi “Talas Savaşı’nın” yapıldığı yerdir.
Kazakistan Cumhuriyetini gezmek için mevsimi doğru belirlemek şarttır. Kazakistanda kış şartları çok ağır geçmektedir. Sert rüzgârları olduğundan dışarı çıkmanız pek mümkün olmayacaktır. Bu sebeple bu ülkeye gitmek için yaz ve ilkbahar sonlarını tercih etmek oldukça yararlı olacaktır. Zira kent merkezi ne kadar gelişmiş olsa da kırsal alanlar eski gelenekleri ve doğayı koruduğu için kırsal alandaki şehirlerin seyahati şehir merkezi kadar konforlu olmayacaktır.
Kazakistan sağlık konusunda da halkına dikkat etmektedir. Bu konuda sağlık turizmi oldukça yaygınlaşmış bulunmaktadır. En son 12 Ocak 2018 tarihinde Antalya’ya gelen Kazak heyeti sağlık çalışmaları konusunda Türk Tabipler Birliği ile ortak bir çalışma gerçekleştirmiştir. Kazakistanda bir dönem intihar oranı ve Xanax kullanımı çok yüksekti. Artık Kazak halkı eski kültürlerine saygı duyarak oldukça doğal bir beslenme anlayışına sahiptirler. O kadar ki sağlık için ilaç yerine doğal bitkiler bile tavsiye edilmektedir. Göçebe kültürlerine yansımış olan bu davranış, sağlık sektörü açısından görülmesi ender durumlardan bir tanesini oluşturmaktadır. Eski geleneklerine bağlı olan Kazaklar, tarihler boyu saklamış oldukları tarifleri yaparlar ve sağlık açısından oldukça yararlıdır. Bu konuda çalışma yapan bilim adamları, yapılan bu kür ve tariflerin sağlıklı olduklarını onaylamışlardır.
Kazakistan, gezilmesi görülmesi gereken ve sadece bir kez değil, pek çok kez gidilmesi gereken bir ülkedir. Ülkeye her gidişinizde yeni yerler keşfedebileceğiniz, yeni tatlar ve lezzetler bulacağınız bir ülkedir. Hayatınızın bir döneminde muhakkak ülkeyi ziyaret etmeniz kendiniz için yapacağınız en büyük iyiliklerden birisi olacaktır.
