Manisa Spil Dağı

Yol tekerleklerin altından akarken planlar bir anda değişmeye başladı ve kendimi Spil Dağı’na çıkan yolda buluverdim. Yine şehir hayatı ve yine bunalmalarla karşı karşıya kalınan bir gün. Motosiklet üzerinde eve dönerken birden Manisa yolundan devam ettiğimi farkediyorum. İlk kilometrelerde amacım İzmir’den Manisa’ya kadar gidip gelmekti.  Virajlarla dolu yolda motosiklet kullanmak son derece keyif verici. Yolun sonunda ise geniş ve sessiz ormanlık alan beni beklemekteydi. Engebeli arazide YBR ile ordan oraya atlayıp durdum. Enduro yavrusunun keyfi yerine gelmişti. Bir kenarda ufak bir mola verip sessizliğin ve ormanın tadını çıkarmak bana kalmıştı.

Manisa Spil Dağı Milli Parkı

Spil Dağı ve Ankara Yolu

Çevrede gezerken çok eskilerden kalan bir tabela gözüme çarptı. İzmir yönünü göstermeye çalışan tabelanın konumu geldiğim yönün tam tersi istikametteydi. Keşif amaçlı bu yoldan inmeye başlayınca, yolun git gide bozulduğunu, çakıl ve toprak bir yol halini aldığını gördüğümde geri dönmek için çok geçti. Fazlasıyla dikkatli bir şekilde sert virajlarla dolu dik patikadan aşağıya indikçe küçük köylerin içinden geçtim. Sanki buralara saklanmış gibilerdi. Zaman zaman önüme fırlayan tilkiler ise şaşkınlık içinde kaçmışlardı.

Yolun sonu İzmir – Ankara yoluna bağlanıyordu. Böylece Manisa yolundan gittiğim Spil Dağı’ndan Belkahve yönünden geri dönmüştüm.

Benim için küçük bir kaçamak olsa bile şehrin tüm karmaşasından doğanın kucağına atlamak fazlasıyla keyifliydi.