Hayallerinizi ertelemeyin, aslında hiçbir şeyi ertelemeyin. Bugünkü işinizi yarına, sevdiceğinize çiçek almayı haftaya, hep gerçekleştirmek istediğiniz Avrupa rüyasını sonraki yıla ertelemeyin. Peki nereden başlayalım, hangi rotayı seçelim, nasıl bir plan program yapalım, ne tür ulaşım araçlarını tercih edelim? Günlük hayatımda sıklıkla karşılaştığım sorulara, dostum Güneş’in vasıtası ile iki kelam edeceğim.
Abartılı ‘Blogger’lara Takılmayın
Son yıllarda pıtrak gibi çoğalan seyahat blogları durmadan seyahat etmeyi salık verse de bunların çoğunu gerçekleştirmek, benim gibi orta halli bir ofis kuşu için pek olası değil. Ben yola çıkmak için, “gezgin” olmak gerekmediğini düşünenlerdenim. Zira, hafta sonu yaşadığınız şehrin çevresini gezmek de milli tatilleri hafta sonu ile birleştirip üç günlüğüne Lviv’e gitmek de hayallerinize uzanan yolda attığınız bir adım.
Nasıl Bir Seyahat Sever Olduğunuza Karar Verin
Sağlamcı bir Ankaralı olarak seyahat etmekten anladığım, o görmek istediğim ülkeyi, her gece sıcak suyu ve temiz çarşafları olan, sabahına da mis gibi pancake kokusu ile uyanabileceğim bir otelde günün yorgunluğunu atarak ziyaret etmek. Yola çıkmadan önce milyon tane blogda sörf yapıp gezilecek yer, tadılması gereken lezzetler veya yakın çevredeki alternatif adresleri araştıracak, çıktısını alacak vaktim yok. Hele hele, her sabah şehir haritası indirip rota belirleyecek enerjim hiç yok. Kimsecikler darılmasın kırılmasın.
Doğru Seyahat Markasını Bulun
Güvenlik ve kaliteli rehberlik hizmeti benim için birincil derecede önemli. Para mevzuunu hemen ikinci sıraya alsam da, yalnızca yol + konaklamayı tur diye satıp bir o kadarını “ekstra tur” adı altında alanlara da geçmiş olsun! Elbette yola çıkınca pazar-çarşı ilişkisinde ufak tefek aksaklıklar olması kaçınılmaz. Önemli olan sorumluların krizi yönetirken ne derece başarılı olduğu.
Nokta Atışı Rota Belirleyin
Bir diğer mevzu da Lübyana’ya kadar gitmişken, bir saat uzaklıktaki Bled Gölü’nü göremiyor olmak! Ya da Barselona’dan Paris’e geçerken, aradaki molaları Andora ve Toulouse’de verip iki yer daha görmek ne kadar zor olabilir? Ben bir seyahat sever olarak bunu akıl edebiliyorsam, profesyonelce bunu işi edinenler de hayli hayli düşünebilir değil mi?
Otobüsle Avrupa Turunu Deneyin
Otobüsle Avrupa turu gençler ve izinlerini yurtdışında geçirmek, kısa zamanda çok yer görmek isteyenlerin gözdesi haline geldi. Otobüsle Avrupa turunun en güzel avantajı, şüphesiz uçak biletine vereceğiniz parayı gezerken harcamak. Balkanlar’a, İskandinavya’dan Britanya’ya dek pek çok farklı seçenekler bulmak mümkün.
Benimse Otobüsle Avrupa Rüyası’nı tamamlamama yalnızca bir adım kaldı! İskandinav Rüyası’nda 15 gün boyunca, 11 ülke 20 şehir, 2 gece Baltık ve Kuzey Denizi’nde yapacağım gemi yolculuğunun ardından kısa bir mola verip hemen Britanya Rüyası’na doğru yola çıkıyorum. Britanya adaları ve İrlanda dahil, 10 günde 5 ülke ve 15 şehir gezeceğim! Nasıl ama?
Haydi bakalım, hayallerinizi ertelemeyin, herkeslerin hayalleri gerçek olsun!
Konuk Yazar: Peril CANTÜRK
Çok isabetli noktalara değinmişsiniz.