Posta kartı günümüzde; cep telefonları, sosyal medya derken unutulmaya yüz tutan nostaljik ve bir o kadar da anlamlı hediyeliklerden. Seyahat ederken şehir merkezine geldiğimde aklıma ilk gelen şey bir kart göndermek oluyor. Vaktim varsa kendi çektiğim fotoğraflardan baskı alıyorum. Arkasına bir not, adres ve pul ekleyip gönderiyorum. Vaktim yoksa bulunduğum yere ait güzel bir kart gönderiyorum. Posta kartları bende alışkanlığa dönüştü. Not defterimde düzenli kart gönderdiğim arkadaşlarımın listesi bile var.
Çoğu zaman geziyoruz, yiyoruz, içiyoruz, eğleniyoruz derken, dönüşte bir duty free bulup en uygunundan birkaç hediyelik kapıp geliyoruz sevdiklerimize. Aldığınız şey, zaten ülkemizde satılan çikolatalar, şekerlemeler ya da içeceklerse; bunun tercümesi, “Uyguna geliyordu, alayım dedim.” oluyor maalesef. Posta kartları öyle mi?
Posta Kartı Ama Neden?
İçinde emek olan şeyleri severim. Kartpostal dediğiniz şey tepeden tırnağa emek ister. Öncelikle gezdiğiniz ülkenin hediyelik eşya dükkanlarını sabırla turlamanız gerekir. Göndereceğiniz kişiye hitap edecek kartı seçeceksiniz ya da kendi çektiğiniz fotoğrafı basacak bir fotoğrafçı bulacaksınız, arkasına özenle notunuzu yazacaksınız, en yakın postane için turist modunuzu aktif edip yol sorup, yol alacaksınız. Puluydu, zarfıydı, yollama ücretiydi derken nereden baksanız emek harcayacaksınız. İşte aslında tam da bu nedenle, posta kartı göndermeliyiz.
Ayrıca, sevdiklerinize kart göndermelisiniz çünkü bu son derece kişisel bir paylaşımdır. Trevi çeşmesinin fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşmanız takipçilerinize, Trevi çeşmesi görselinin yer aldığı bir posta kartını, arkasına yazacağınız “50 kuruşu omzumun üstünden havuza fırlatırken, senin de burada olabilmeni diledim” notuyla bir arkadaşınıza göndermeniz, tamamen ona özel bir paylaşımdır. Elbette nota tam olarak bunu yazmak zorunda değilsiniz.
Bu kartı posta kutusunda gören kişi bilir ki; bu kart onun için seçildi, üstünde yazan not için emek verildi ve kilometrelerce mesafede birisi onun için bir şeyler yaptı. Okurken sizlerin de tüyleriniz havalandı mı? İşte bu etki… Posta kartı, tam olarak bunu yapar.
Posta kartı göndermeniz için bir diğer neden ise oldukça keyifli ve ekonomik bir hediyelik olmasıdır. Hiç instagram paylaşımınızı bir karta bastırıp dolabına asan oldu mu? Muhtemelen olmamıştır. Ancak sevdiklerinize bir kart gönderdiyseniz, geri döndüğünüzde bu şık hediyenin buzdolabının kapağında, anı kutularının içinde ya da vitrinin bir yerinde kendisine özel bir yer bulduğunu görebilirsiniz.
En son ne zaman posta kartı aldınız veya gönderdiniz? Bu yazıyı okuduktan sonra göndermeyi düşünüyor musunuz? Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
