Yol Sohbetleri: Bilinmeyen Rota

Her hafta olduğu gibi bu Pazar günü de yolda yaşamayı seçen, ilginç hikayelere sahip, gördüklerini, yaşadıklarını aktaran bir gezgini Yol Sohbetlerine konuk ettim: Bilinmeyen Rota’nın T’si, Tuğçe.

Tuğçe’yi ilk olarak Asya seyahati sırasında takip etmeye başladım. Uzun süre Bilinmeyen Rota’nın T’si olarak biliyordum kendisini. Son derece içten yazılarını ve çok güzel anları yakaladığı fotoğraflarını takip etmekten hep keyif aldım. Fotoğraflarının bir kısmını gerçekten de kıskandığımı belirtmek zorundayım. 🙂

Tuğçe Asya’yı bir başına resmen talan etti diyebilirim. Ne zaman nerede olacağını kestirmek oldukça zor. Sanırım bunu kendisi de pek kestiremiyor. Yol boyunca şenliklere, törenlere dahil oluyor, kedi bakıcılığı gibi ilginç işler yapıyor. Başına gelen iyi veya kötü ne varsa tüm dürüstlüğü ve içtenliği ile güncesinde okurları ile paylaşıyor. Bana da sevgili arkadaşım Tuğçe’nin hikayesini paylaşmak düşüyor.

  • Merhaba sevgili Tuğçe;
    Bize biraz kendinden bahseder misin? Kimdir Tuğçe? Ne iş yapar, nerede yaşar, neden sırtında çanta ile ülke ülke gezer?

İnsanın kendini anlatması biraz zor. Temel olarak ele alırsak, Tuğçe aslında seyahat etmeyi ve hayattan keyif almayı seven sıradan bir kadın. İyi eğitim almış, daha sonra kurumsal firmalarda çalışmış, sabah 8 akşam 6 mesailerinden kalan vakitlerine yapmak istediklerini sığdırmaya çalışmış. Stres yüzünden uykusuzluk çekmiş. Sisteme ayak uyduramamış. Yabancıların deyimi ile ‘burn out’ olmuş. En sonunda bir gün tek yön bilet alıp, istifa etmiş ve hayallerini gerçekleştirmek üzere 6 ay boyunca Asya’da sırt çantası ile tek başına seyahat etmiş.

  • Şu anda tam olarak neredesin? Bulunduğun yeri ve bugünlerde neler yaptığını kısaca anlatır mısın? Bir sonraki durağın neresi olacak?

Şu an İzmir’de tren garındayım 🙂 Aslında demek istediğim İzmir’de yaşıyorum. Öyle çok janjanlı şeyler yapmıyorum. Sade bir hayatım var. Yiyorum, içiyorum, denizi izliyorum, kedilerimi seviyorum, arkadaşlarımla vakit geçiyorum. Stresten uzak durup, hayatın keyfini çıkartıyorum. Bana göre herkesle benzer, arkadaşlarıma göre bohem bir hayat yaşıyorum. Bir de tam olarak neresi olduğunu bilmesem de gelecek seyahatim için, garsonluk yaparak para biriktiriyorum. Gönlümden Afrika geçiyor ancak maziye baktığımızda kafamdaki rotaya pek sadık kalmadığım gerçeği ortada. O nedenle Afrika desem de, neresi olduğu aslında bir muamma.

Cenaze töreni, Tayland
Cenaze töreni, Tayland
  • Sözlükte veya ansiklopedilerde yazan kavramları gözardı ederek “YOL” ve “YOLCULUK” kelimeleri için kendi tanımını yapar mısın? Bu kelimeler senin için ne anlama geliyor?

Hmmm. Bu soruyu geçebilir miyiz? Sence de biraz kazık olmamış mı Güneş?

Neyse bir deneyeyim. Yol ve yolculuk aslında hem iç içe hem de birbirinden ayrı kavramlar benim için. Yol, hedefime ulaşmak için seçtiğim eylemler bütünüdür. Hedefim sadece bir destinasyon olmak zorunda değil, herhangi bir şey de olabilir. Nirvanaya ulaşmak, hayran olduğun bir oyuncu ile çay içmek, iyi bir insan olmak gibi.

Yolculuk ise seçtiğim yolların bütünü yani hayatın kendisidir. Çok mu anlaşılmaz oldu?! Bırak dağınık kalsın, o halde.

  • Uzun süreli yolculuklara çıkan bir çok kişi gibi eminim senin de yakın çevrende fikirlerini, hayallerini baltalamaya çalışanlar, gözünü korkutmaya çalışanlar olmuştur. Yolculuğa çıkana kadar bunlarla nasıl başa çıktığını anlatır mısın?

Alacağım tepkileri az çok tahmin ediyordum. O nedenle öncelikle bana sonuna kadar destek olacağına inandığım, heyecanımı paylaşacak arkadaşlarıma anlattım. Tabi vakit yaklaştıkça, hazırlıklar arttıkça ve ben sabırsızlandıkça daha çok insanla paylaşmaya başladım. Büyük bir kısım önce kendi yaşadıkları korkuları empoze ederek beni vazgeçirmeye çalıştı. Bunlar genelde maddiyat, kariyer gibi konular oluyordu. İkna edemediklerini farkettiklerinde ise cinsiyetçi tavırlar almaya başladılar. Kadın başına nasıl gezeceksin, başına birşey gelir, kesin tecavüz ederler gibi söylemler duymaya başladım. Baktılar ki vazgeçmiyorum, kararımın arkasında duruyorum, bu sefer yardımcı olmak için ellerinden geleni yapmaya başladılar. Önemli olan dik durmak ve kararlı olduğunu göstermek, insanın en önce kendisine inancı olmalı.

Bilinmeyen Rota İçin Seyahatin Anlamı

Wat Arun tapınağı, Tayland
Wat Arun tapınağı, Tayland
  • Biraz özeleştiri yapmanı isteyeceğim. Yaptığın yolculuklar sonrasında hayatında, davranışlarında, huyunda olumlu veya olumsuz bir değişiklik olmuştur diye düşünüyorum. Yolculuk öncesi ve sonrası kendinde gözlemlediğin değişimler nelerdir?

Tam olarak nasıl ifade etmem gerektiğini bilmiyorum. Zaten aşırı lüksleri olan bir insan değildim ama yine de kendimce bazı lükslerim vardı. Ancak seyahatte minimumla yaşamayı öğrenmek durumunda kaldım. Bu da bana maddi ve manevi konularda kendimi üzmemeyi, konuyla ilgili alternatif çözümler bulmayı öğretti. Mesela yolculuk sonrasında telefonumu çaldırdığımda, içinde kopyası olmayan seyahat fotoğraflarım olmasına rağmen, verdiğim tepki “yapacak birşey yok olan oldu”dan öte geçmiyor artık.

Bu diğer konularda da aynı şekilde. Bir de sanırım biraz bencilleştim. Herhangi bir karar alacağım zaman eskiden diğer kişileri daha fazla göz önünde bulundururdum, şu an önceliği kendime veriyorum. Ben ne istiyorum, ben zevk alıyor muyum gibi sorular daha önem kazandı. Sanırım bu konuyla ilgili en büyük sıkıntıyı ev arkadaşım hissediyor, seyahat sonrası sorumsuzlaştığımı söylüyor.

  • Yaşadığın, yetiştiğin, sokaklarını, insanlarını bildiğin çevreni ardında bırakıp aylarca hiç bilmediğin yerlerde bulunuyorsun. Uzun yolculuklar yapan bir çok kişinin bu durumla başa çıkamayıp evlerine döndüğünü duymuştum. Zaman zaman da olsa ardında kalanları özlediğin oluyor mu? Bu durumla nasıl başa çıkıyorsun?

Tabii ki insanın arkadaşlarını, ortamını, her zaman gittiği barı, rakı sofrasını, yani bir kısım alışkanlıklarını özlememesi mümkün değil. Genellikle yeni yerler görmenin heyecanı ile çok fazla özlem hissetmiyorum ancak bazı noktalarda seyahat de yoruyor ve insan sadece dinlenmek ve kendiyle kalmak ya da arkadaşlarıyla iki çift muhabbet etmek istiyor. Bunu WhatsApp, Skype gibi seyahat uygulamaları ile nispeten azaltmak mümkün ancak bazen yetersiz kalıyor. İnsan kendini yalnız hissediyor. “Ne yapıyorum ben burda” diye düşünüyor. İşte bu durumlarda devreye bir iki gizli silahım giriyor. Benim sonuna kadar arkamda duran ve beni destekleyen çok güzel arkadaşlarım var. Hemen onları arıyorum.

İkinci ayın sonunda bir gecede geri dönmeye karar vermiştim. Kararımı beni çok iyi tanıyan arkadaşlarıma açıkladığımda iki, üç damarıma basan, kanıma giren cümle ile vazgeçirip daha motive bir şekilde yola koyulmamı sağladılar. Diğer bir faktör ise yolda benimle aynı kafada olan, aynı şeyleri yaşayan insanlarla konuşmak oluyor. Onlardan da ciddi anlamda destek gördüm.

Bilinmeyen Rota - Bali
Bali’de bir gelin.
  • Biraz da hayal dünyana inelim ne dersin? Hiçbir kısıtlamanın olmadığını düşün. Bugün hesabına milyon lira yatıyor mesela. Vize ve zaman derdin yok. En büyük yolculuk hayalini gerçekleştirmek kalıyor sana. Nereye, nasıl ve neden gidersin?

Lira yerine avro tercih alabilir miyim? Teşekkürler! Nereye mi giderim? Her yere giderim. Böyle bir durumda mevzu bahis bütçe olunca, maddi imkansızlıklardan ötürü gidemediğim, bence dünyanın en ilginç doğasına sahip olan Galapagos Adalarına giderim. Hatta fanteziye kaçıp denizaltı ile giderim. Bütçe yetmezse yelkenli de olur problem değil.

Mevzu bahis bütçeden öte hayal olursa, paramı Borneo‘da orangutanlar için çalışan bir hayır kurumuna bağışlayıp bir süre onlarla birlikte çalışmak isterim. Özellikle bebek orangutanların gelişimi ve rehabilitasyonu konusunda yardımcı olabilmek bana çok keyif verir. Neden orangutan diyen bir çok kişi oluyor. Bunun tam bir açıklaması yok. İnsanlara çok yakın bir yaşam sürdükleri için ve çok sevgi dolu oldukları için orangutanlar ilgimi çekiyor.

Çocuk güzellik yarışmasından, Tayland.
Çocuk güzellik yarışmasından, Tayland
  • Yolculukların boyunca en çok zorlandığın yer neresi oldu? Sebebini ve başına gelenleri anlatırsan çok sevinirim.

En zorlandığım yer sanırım Hindistan’dı. Hindistan kültürü, yemekleri, insanları, doğasıyla bambaşka bir ülkeden öte bambaşka bir kıta gibi adeta. Tek kadın olarak seyahat etmek zorluyor. Algının her daim açık olması gerekiyor ve bu durum ciddi anlamda yoruyor. Kadına saygı duyulmayan, oryantal kültüre sahip bir ülkede Avrupa’dan gelen bir kadın olarak seyahat etmek pek kolay değil. Özellikle cinsellik anlamında her sorana evet yanıtı verdiğin düşünülürken.

Sanırım yaşadığım en zor anlardan birisi, otel sahibinin pasaportumu kendince bahanelerle elinde tutup beni göndermemeye çalışması ve çeşitli cinsel taleplerde hatta tacize varan eylemlerde bulunmasıydı. Otel sahibinin bilmediği şey karşısındakinin saf, herkese güvenen İngiliz turist değil, Türkiye gibi tacizi bol bir ülkede yetişmiş kendinden emin Trakyalı bir kadın olduğuydu. Tabii bu cidden çok ekstrem bir örnek idi. Bunlarla başa çıkmak can sıkıcı olsa da pek yabancı olduğumuz ya da başa çıkamayacağımız durumlar değil. (Bu cümleler eminim bir kısım tepki alacak. Üzgünüm ama gerçekler böyle.)

Bilinmeyen Rota - Kamboçya
Kamboçya
  • Son olarak bu söyleşiyi okuyanlara iletmek istediğin bir şeyler var mı?

Kadınlara sesleniyorum. Ekstrem örnekler anlattığım için lütfen tek seyahat etmekten çekinmeyin. Size yapamazsın denmesine izin vermeyin. Başarmak için ihtiyacınız olan tek şey sizsiniz. Herşey karar vermek ve ilk adımı atmakla başlıyor, ondan sonra ise muhteşem bir macera sizi bekliyor.

Bağlantılar

Web sitesi: https://bilinmeyenrota.com/
Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/BilinmeyenRota/
Twitter: https://twitter.com/bilinmeyenrota
Instagram: https://www.instagram.com/bilinmeyenrota/

CEVAP VER

Yorumunuz
Adınız

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.