Sevgili arkadaşım Leman’ın çağrısıyla Artvin’in Ardanuç ilçesine geldim. Sabah erken vakitte uyanıp ilçede bulunan ünlü Cehennem Deresi Kanyonu ziyareti için hareket ettik. Leman’ın kardeşi Gökhan, bizi minibüsüyle kanyon girişine kadar bıraktı. Kanyonu rahat rahat gezmek ve fotoğraflamak için bir saat süre ayırmanızı tavsiye ederim.
Artvin ilinin Ardanuç ilçesi sınırları içinde bulunan Cehennem deresi kanyonu Dünya’nın sayılı kanyonlarındandır. Cehennem deresi kanyonu Ardanuç ilçe merkezinin 7 km kuzeybatısında ve Artvin-Ardanuç karayolunun 25. kilometresinde bulunmaktadır. Ne yazık ki kanyon için herhangi bir turistik faaliyet yoktur. Kanyon girişinde yer alan ufak bir tabela ve giriş merdivenleri dışında burada harika bir kanyon olduğunu anlamak pek mümkün değil. Galicica Milli Parkı’nın ne kadar düzenli, temiz ve her köşesinin işaretli olduğunu hatırlayınca içim biraz burkuluyor.
Cehennem Deresi Kanyonu
Kanyon girişi son derece sarp ve dar olmasına rağmen doğa yürüyüşü yapmak için oldukça keyifli. Kimi geçiş noktaları tek bir kişi için bile zorlu diyebilirim. Çin’deki cam köprü kadar zorluğu yok tabii ki 🙂 Kanyona giderken yanınızda baton, sopa gibi bir şeyler bulunması özellikle yılanlara karşı önlem olabilir. Dar ve dik giriş bölümünde yılan veya akrep gibi canlılarla karşılaşacak olursam kaçacak bir yerimin olmaması heyecanımı arttırdı diyebilirim. Belki mevsimden olsa gerek bir kaç kuş dışında herhangi bir canlıya rastlamadım. Önlem olarak bot ve bol paçalı pantolonlarla kanyona gitmenizi öneririm. Kanyonun güzelliğine dalıp adımlarınızı kontrolsüz atmayın.
Kanyon girişinde yürüyüş rotası ilk kilometresi boyunca gökyüzünü adeta bizden sakındı. Bu dar alandan geçtikten sonra dik sayılabilecek patikadan ilerleyip kanyonun en geniş bölgesine ulaşılıyor. Burada oturmak için bir iki tahtadan uydurma bank mevcut. Ciddi sayılacak bir imkanın olmaması turizm açısından pek faydalı olmasa da bu doğa harikasının korunması için dolaylı bir sebeptir. Buraya bir kaç piknik masası konulduğu anda kanyonun bir çöplüğe dönüşeceğini kestirmek hiç de zor değil.
Kanyonun merkezinde yer alan geniş alanda yüksek kayalıklarda oldukça geniş mağaralar gözüme çarpıyor. Bir kısmına ilerleyen keçi patikası benzeri yollar olsa da biraz yorgunluktan, biraz da sıcağın etkisinden çok yukarıya çıkmak aklıma gelmedi.
Bu geniş alandan ilerledikçe kanyonun en gösterişli bölümüne varılıyor. Burada kıvrımlı yüksek duvarlar, ilginç yeryüzü şekilleri mevcut. Bir süre burada ilerleyince kanyonun sonuna varılıyor. Yağışlı mevsimde buradan bir şelale aktığı ve kanyon zemininde dere benzeri su yapısı olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.
Kanyon özellikle doğa severler için kesinlikle ihtişamlı bir yapıya sahip. Fotoğraf çekimi için de son derece ilginç kaya oluşumlarını barındırıyor. Sabah erken saatlerde veya gün batımına yakın saatlerde etkileyici fotoğraflar çekmek kesinlikle mümkündür.
Muhteşem bir parkur bence. İnsanlar dar geçişi bitirmeden geri dönüyorlar. Asıl görülmesi gereken yerler daha derinler. Ayrıca biraz bakımsız kalmış. Giriş kısmı daha düzenli hale getirilirse daha fazla ilgi çekeceğine inanıyorum.
Davaro filmi Çatalca İnceğiz Mağaraları’nda çekilmiş. Gerçekten güzel bir yermiş. Özellikle fotoğraf çekimi için gidilmesi gerekiyor.
Bu bilgi için teşekkür ederim.