Her ne kadar yürüyerek seyahatlere gönlümü kaptırsam da, çocukluğumdan beri uçaklara karşı beslediğim sempatiyi de saklayamam. Hatta bir dönem pilot ve hatta astronot olmak için büyük uğraşlar vermiştim. Fakat gençlik zamanlarımda imkanlar kısıtlı olduğu için bu sevgimi uçuş simülasyonları ile gidermeye çalıştım. Uçakla seyahatlerinde birçok yolcunun, çekindiği veya korktuğu noktalar olduğunu da biliyorum. Koca demir yığını nasıl oluyor da havada bir kuş misali uçuyor diye sorgulayanlardan, en ufak bir sarsıntıda uçağın düşeceğini düşünenlere kadar çok farklı yolcu profiliyle karşılaştım.
Uçak seyahatleriyle ilgili aklınıza takılabilecek soruları, çok sevdiğim bir pilot arkadaşıma sordum. Şirket politikası sebebiyle çalıştığı havayolu ve kimliğinin bende saklı olduğu kaptan pilotunuzdan samimi açıklamaları bu yazıda bulabilirsiniz. Zaten konumuz bunların tamamen dışında, uçaklar, uçak yolculuğu, kokpit, türbülans ve uçma korkusu hakkında. Keyifli okumalar dilerim.
Kaptan Pilotunuz Konuşuyor
Merhaba sevgili dostum Uğur;
- Öncelikle kısaca kendinden bahseder misin? Kimsin, pilot olmaya nasıl karar verdin, ne zamandır bu görevdesin, hangi uçakları kullanıyorsun?
Güneş merhaba, ben 28 yaşında eski bir makina mühendisi, havayolunda taze bir pilotum. Bursa’da doğdum ve babamın mesleği sebebiyle Erzurum ile İzmir’de büyüdüm. Hayatımın büyük çoğunluğunu İzmir’de ailemin yanında okuyarak geçirdim. Pilot olma fikri ise üniversitenin son senesinde, okuduğum üniversitede yüksek lisans yapan arkadaşlarımın özel bir şirketin yetiştirilmek üzere II. Pilot alımı ilanına başvurmasıyla yeşerdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir sene kadar mühendis olarak çalıştım. Bu dönemin ortalarında ise, açılan ilana başvuru yaptım. O zamana kadar bir havayolu pilotunun nasıl yetiştirildiğini bilmeyen ben, bir anda kendimi İzmir – İstanbul arasında şu an çalıştığım şirkette bir takım test ve mülakatlara tabi tutulmak üzere mekik dokurken buldum. Yurtdışında aldığım 22 aylık pilotluk eğitimi sonrasında 2015 yılının ortalarında İstanbul’a yerleşip uçuşlarıma başladım. Şu an Airbus A320 tipi uçaklar ile uçmaktayım.
- Senin için gökyüzünde olmak neyi ifade ediyor?
Benim için gökyüzünde olmak, yaşadığım dünyadan kısa bir süreliğine kaçış ve mükemmel manzaraların bana eşlik etmesidir. Bu durumun bana yaşattığı tarifi güç olan hissin ise, çalıştığım işin bir parçası olması bana kendimi şanslı hissettiriyor.
- Çok klasik olacak fakat bunu sormak zorundayım: “Boeing mi, Airbus mı?”
Airbus.
- Sürekli farklı ülkelerde bulunmanın etkileri hakkında neler anlatabilirsin?
İlk zamanlarda farklı şehirlerde uyandığımda kısa süreliğine de olsa ‘Şu an neredeyim?’ sorusunu kendime sorduğum zamanlar oldu. Genelde uçtuğum ülkelerdeki zaman dilimleri Türkiye’ye yakın olduğu için, zaman kavramıyla ilgili pek sorun yaşamadım diyebilirim. Öte yandan farklı kültürleri kısa süreli de olsa deneyimleme imkanım olması ise, hayata bakış açımda ve ufkumun açılmasında etkili oldu. İlk kez bulunduğum şehirlerde insanların günlük dertlerinin bizimkilerden ne kadar farklı olabildiği, medeniyet, insanın toplumdaki yeri gibi kavramları farklı açılardan düşünebiliyorum.
- Kokpit bir sürü düğmenin, göstergenin bulunduğu ve çok az sayıda insanın kabul edildiği oldukça havalı ve gizemli bir yer. Yolcuların, uçaktaki çocukların kokpiti kısa bir süreliğine ziyaret etme şansı var mı?
Çalıştığım şirket kuralları gereği uçağa gelen ilk yolcu öncesinde kokpit kapıları kapanır ve son yolcu indiğinde kapılar açılır. Ancak senin de söylediğin gibi bir çok kişi için kokpitin gizemi aynı zamanda merak uyandırır. Özellikle bir çocuğun kokpiti görmesi, kalbinin bir köşesinde saklı kalmış bir havacılık aşkını ortaya çıkarabilir. Yine de meraklı küçüklerimizin, kabin görevlisi abla ve abilerinden rica ederek kokpiti görme şansı bulabileceklerini düşünüyorum.
- Şimdi yolcuların sıkça aklına takılan sorulara kaptan pilottan cevaplar almak istiyorum. Uçak yolcuları arasında pırpırlı denilen pervaneli uçaklara karşı büyük bir güvensizlik var. Pervaneli uçaklar ile jet motorlu uçaklar arasında gerçekten de kalite farkı var mı? Uçak bileti alırken bunu göz önünde bulundurmaya gerek var mı?
Ben açıkçası, bu güvensizliği yaratan sebebin, pırpır olarak tabir ettiğimiz bu uçakların jet motorlulara göre daha yavaş, daha gürültülü ve daha konforsuz olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Ancak gerçekten emniyet anlamında düşünüldüğünde, ticari olarak hava taşımacılığı yapan bir uçağın emniyetsiz bir şekilde gökyüzünde yerini alması imkansız. Uçak bileti alacak yolcuların uçuşun emniyetinden ziyade, kendi konforlarını göz önünde bulundurarak seçim yapmaları gerekir.
- Uçak yolculuklarının en büyük korkularından birisi de türbülanslardır. Ben türbülansı topraklı, çamurlu yolda gitmeye benzetiyorum. Ne kadar doğru bilemem. Türbülansı basitçe açıklaman mümkün mü? Türbülans sırasında yolcuların nelere dikkat etmesini önerirsiniz?
Türbülans, aslında en temel anlamıyla düzensizliktir. Senin de dediğin gibi topraklı, ara ara tümsekli bir yol türbülanslı bir yolculuk geçirmene sebep olur. Havada da bu türbülansı yaratan temel bir kaç sebep var. Bunlar, havanın ısınması, farklı rüzgar yönleri ile bulutlardır. Isınan havanın yükselmesi, soğuyan havanın alçalması ile dikey olarak rüzgarların farklı yönlerde esmesi ve bulut içerisindeki dış havadan farklı hava akımlarının olması türbülansı tetikler. Bizler ve uçuş planlamacılar, uçuş öncesinde sırasıyla en güvenli, en ekonomik ve en konforlu rotaları belirleyerek uçarız. Yıl içerisinde türbülans sebebiyle yüzlerce yaralanma olduğunu biliyoruz. Bunun en büyük sebebi, yolcuların birçoğunun emniyet ikaz ışıklarını takip etmemesidir. Dolayısıyla yolcuların, kabin ekiplerinin yönlendirmelerine riayet etmelerini öneriyorum.
İlginizi çekebilir: Türbülans Korkusunu Aşmanın Yolları
- Uçakla seyahat etmekten gerçekten korkan yolcular için neler önerirsin? Motor sesi ve türbülans etkisinin ön koltuklarda daha az olduğunu düşünüyorum. Uçuştan korkan yolcuların hangi bölümde oturmaları daha iyi olabilir?
Kendi deneyimlerime dayanarak ben de seninle aynı şekilde düşünüyorum. Uçuş korkusu olan yolcularımızın öncelikle neden korktuklarını saptamaları, bu problemi çözmelerinde faydalı olacaktır. Bazı havayolu şirketleri, uçuş korkusu olan yolculara profesyonel eğitimler vermekte. Bu korkuyu tek başına yenemeyeceğini düşünen yolcularımıza bu tür eğitimleri önerebilirim.
- Benim en uzun uçuşum İstanbul – Pekin ve Sao Paulo – İstanbul olmuştu. Devasa uçağın hiç durmadan 9-10 saat uçabilmesi beni hep şaşırtmıştır. Dolu bir depo ile hiç durmadan en uzak mesafeye gidebilen uçak hangisidir?
2017 senesinin başlarında Qatar Airways tarafından icra edilen QR921 sefer sayılı Auckland – Doha uçuşu, Boeing 777-200LR tipi uçak ile süre olarak 17 saat 30 dakika durmadan uçarak tarihteki en uzun yolculu uçuş oldu. Mesafe olarak ise internette farklı kaynaklarda farklı uçuşlar bulabilirsiniz. En büyük depoya sahip olan uçağın 320,000 litre yakıt kapasitesi ile Airbus A380 olduğunu söyleyebilirim.
- Sanırım seyir esnasında kabin basıncı deniz seviyesine eş değil. Bu yüzden kulaklarda fark hissediliyor olmalı. Sürekli duyduğumuz kabin basıncını kısaca açıklaman mümkün mü?
Özellikle alçalma sonrası yolcular kimi zaman kulakta ağrı ve tıkanıklık hissedebiliyor. Bunun sebebi ise burun tıkanlıklığı ile birlikte kulak iç basıncının dış basınca eşitlenememesi. Bu gibi durumlarda yutkunmak, sakız çiğnemek, esnemek ve valsalva manevrası adı verilen yöntem ile iç basıncınızı dış basınca eşitleyebilirsiniz.
Öte yandan, yolcu uçaklarının gövdeleri özellikle 3 bin 300 metreden sonra hızla düşen basınca ve azalan sıcaklığa dayanabilmesi için özel imal edilir. Kabin basıncı olarak adlandırılan bu sistem sayesinde uçak içindeki basınç ve hava insan vücudunun dayanabileceği seviyede korunur. Gövdedeki bir yırtılma, kapak açılması gibi durumlarda iç ve dış basınç eşitlenmeye başlar. Uçağın yüksek irtifa uçarken gövdede açılan deliğin büyük olması durumunda kabin basıncı hızla düşer. Gövde bu basınca dayanamayarak parçalanabilir. Bu gibi durumlarda yolcuların oksijen maskeleri aşağıya iner. Pilotlar kabin basıncının gerekmediği 3 bin 300 metre ve aşağısına alçalır.
- Bir çok uçuş deneyimimde diğer yolculardan “bu sefer pilot çok güzel iniş yaptı” ya da “bu pilot deneyimsiz galiba, inerken uçak çok sarsıldı” gibi ilginç cümleler duyuyorum. Uçuş simülasyonu merakım olduğu için bu durumun pilottan ziyade inişteki hava şartlarından olduğunu düşünüyorum. Bu konuda bizi biraz aydınlatır mısın? Neden bazen kuş gibi hiç anlamadan iniş yapılıyor da bazen zıplaya zıplaya iniş yapılıyor?
İnişlerin farklı olmasının bir çok sebebi var. Bir yolcu için iyi bir iniş, tekerlerin yere değdiğinin dahi hissedilmediği iniş iken, bir pilot için iyi iniş, uçağın tekerlerini pist üzerinde önceden planlanmış bir noktadan öncesine koyup, frenleme sisteminin devreye girmesini sağlayıp, emniyetli bir şekilde pisti terk etmektir. Havanın yağışlı ve rüzgarlı olması, pistin kısa olması, uçağın iniş ağırlığı gibi faktörler uçağın inişinin yolcu konforundan ziyade, emniyetli bir şekilde yapılmasına öncelik verecek şekilde planlanmasına sebep olabiliyor.
- İnişten hemen sonra ortaya çıkan büyük bir gürültü de yolcuların bir kısmını endişelendiriyor. Motorlara bir şey olduğunu düşünüyorlar. Bu gürültünün sebebi nedir?
Bu gürültünün sebebi, tekerler yere değdikten sonra, frenleme sisteminin bir parçası olan ‘Thrust Reverser’ların devreye girmesidir. İsminden de anlaşılacağı üzere, inişle birlikte motorlardaki sistemlerin artık uçağı ileri ittirmeye değil, yavaşlatmasından kaynaklanır.
- Son olarak özellikle ilk kez uçağa binecekler için önerilerin ve uyarıların var mı?
Dünyada her gün binlerce uçak seferi yapılmakta. Bu sektörün bir parçası olarak söyleyebilirim ki, uçuş emniyeti çok üst düzeyde tutulmakta. Bindiğiniz uçağın teknik bakımlarını yapan teknisyenler, uçuş esnasında size emniyetli ve konforlu bir uçuş deneyimi yaşatmaya çalışan kokpit ve kabin görevlileri alınan uzun eğitimler sonrasında bu işleri yapabilmekte. Dolayısıyla ilk uçuşunuzda, öncelikle uçtuğunuz firmaya ve çalışanlarına güvenin ve yönlendirmelerine riayet edin. Bilinmeyen şey, insanı korkutur. Öğrenmek istediğiniz şeyler varsa, kabin görevlilerine sormaktan çekinmeyin. Kendinizi iyi hissetmeniz için ellerinden geleni yapacaklardır. Bir kaç dakika içerisinde bulutların üzerinde olacağınızı düşünerek uçuşun keyfini çıkarın.
Teşekkür ederim.
daha çok soru var ya sorulacak 🙂 bence burada kalmamalı, Eda hanımı da alalım sitemize konuk olarak 🙂
Ne kadar hoş bir söyleşi olmuş, keyifle okudum (: