Turist Dolandırıcıları Teknikleri ve Korunma Yöntemleri

Seyahat ederken dolandırıldınız mı? Kim ne derse desin, seyahat etmek cesaret gerektiren bir eylemdir. Her gün seyahate çıkan milyonlarca kişi arasında turist dolandırıcıları tarafından kurban olanların sayısı oldukça düşüktür. Uzun seyahatlerim boyunca sık sık benzeri hikayeler dinlemiş olsam da kişisel olarak başıma herhangi bir bela gelmediğini söyleyebilirim. Sadece Venezuela‘ya gittiğimde havalimanı polisinin dönüş biletim olmadığı için benden 300 dolar almasını saymazsak. Türkiye’de büyümüş her ortalama kişinin genel dolandırıcılık tarzları hakkında bilgisi ve yeterli derecede kendisini koruma güdüsü olduğuna inanıyorum. Yine de yabancı bir yerde olmanın rahatlık, dikkat dağınıklığından faydalanmaya çalışanları göz ardı etmemek gerekir. Gideceğiniz yere varmadan önce ufak bir araştırma yapmak sizi bilgilendirecek ve turist dolandırıcıları karşısında olası tehlikelere karşı koruyacaktır.

Turist Dolandırıcıları Teknikleri

– Otel Yandı!

Yanan Otel - Turist Dolandırıcıları
Otel yandı yalanına hemen inanmayın

Otel yangınları Dünya genelinde nadir rastlanan felaketlerden birisidir. Eğer kimi dolandırıcı taksi şöförlerini veya komisyoncuları dinlerseniz her gün yeni bir otel yangını haberi duyabilirsiniz.
About.com’un Hindistan rehberi uçaktan yeni inen kişileri hedef alan genel bir turist dolandırıcıları türünden bahseder. Yolcular uçaktan iner, havaalanı kapısında bekleyen taksilerden birine biner ve önceden rezervasyonu bulunan otel adresini şöföre iletir. Şöför yolcuyu farklı bir otele götürmek için (tabii ki işin içinde komisyon var) farklı bahaneler öne sürmeye başlar. En sık karşılaşılan “otel daha dün bir yangında kullanılmaz hale geldi” bahanesidir. Sadece yangını bahane etmezler. Kimisi minimalist olmayı sever ve sadece “Bu oteli bulamam” diyerek işin içinden sıyrılmayı dener. Benzeri durumlar tren veya feribot çıkışlarında bekleyerek gelen yolculara, rezervasyonları olduğu halde, oda satmaya çalışan komisyoncularda da görülür.

– Karşılıksız! Yardım
Tren veya metro bileti almak için yaklaştığınız otomat size yabancı görünebilir. Birkaç dakika inceledikten sonra nasıl çalıştığını çözmek ise kolaydır. Bu kısa süre içinde bir nebze kafası karışmış, ne yapacağını bilemez halde görünebilirsiniz. Çevrede bulunan birisi size doğru yaklaşır ve yardım etmeye çalışır. Dikkatli olun!

ATM başında turist dolandırıcıları
ATM hırsızlarına dikkat!

Farklı ülkelerde bulunan ATM’ler kafa karıştırıcı olabilir. Eğer sıkıntı yaşarsanız bankaya girerek görevlilerden yardımcı olmalarını isteyin.

Dünya genelinde benzer işler yapan turist dolandırıcıları turistik yerlerde bulunan ATM veya bilet otomatlarını gözetim altında tutarlar. İhtiyacı olan birisini gözlerine kestirdikleri zaman da sıradan bir vatandaşın yapacağı gibi karşılıksız yardım etmek amacıyla yanınıza yaklaşırlar. Peşinde oldukları asıl şey ise hesabınızı boşaltmak için kullanacakları kart şifrenizdir. Belki de paranızı nerede taşıdığınızı görerek az ileride yankesici olarak cüzdanınızı ele geçirecektir. El çabukluğu ile satın aldığınız birinci sınıf tren biletini daha ucuz bir biletle değiştirecek ve böylece kar elde edeceklerdir.

– Yardımsever! Temizlikçi
Pisa kulesi, Eyfel kulesi, ana meydanlar, saray önleri gibi alanlar özellikle turizm sezonunda yerli, yabancı turistlerle dolar taşar. Uzaktan bakıldığı zaman çevrede fotoğraf çeken insanlar, kafeteryalarda sohbete dalanlarla oldukça keyifli bir görüntünün büyüsüne kapılabilirsiniz. Bir anda tüm kıyafetiniz yapış yapış iğrenç bir malzeme ile kaplandığında bütün büyü bozulur ve tatiliniz zehir olmaya başlar.
Bu ve benzeri turist dolandırıcılığında asıl amaç dikkatinizi bir kaç saniyeliğine dağıtmaktan başka bir şey değildir. Üstünüze dökülen kiri temizlemek ise sadece oyunun bir parçasıdır. Muhtemelen arkanızdan yaklaşan birisi tarafından dökülen hardal gibi bir şey (genelde kuş pisliğine benzeyen bir malzeme kullanılır) diğer yanınızda bulunan başka bir yardımsever!? kişi tarafından bir anda farkedilir ve sizin dikkatiniz bu yöne çekilir. Bir anda ortaya çıkan bu yardımsever kişi üstünüzü hemen temizlemeye kalkar. Siz daha ne olduğunu anlamadan ekip arkadaşı üstünüzden alabileceği ne varsa çoktan almıştır bile. Farkında olmadan yere bıraktığınız çantanız, cebinizde bulunan telefonunuz, cüzdanınız ve hatta boynunuzda asılı kameranız bile olabilir. Kalabalık turistik alanlarda sıkça karşılaşılan bu tür dolandırıcılığa karşı uyanık olmaktan başka bir çare yok.

– Anahtar Numarası
Yorulduğunuz sırada hoş bir kafeteryayı gözünüze kestirdiniz ve güzel havayı da fırsat bilip kaldırımdaki masalardan birine oturdunuz. Güzel hava eşliğinde içeceğinizi yudumlarken masanızın yakınına düşen bir anahtarın size zarar vereceğini düşünür müsünüz?
İyi giyimli bir erkek veya kadın sizin masanıza yakın bir başka masaya otururken anahtarını masaya doğru – fakat sizin bulunduğunuz yönde – bırakır. Hızlıca bıraktığı anahtarlar sizin bulunduğunuz yere yakın, masanızın veya sandalyenizin altına düşer. Bu sırada sizin dikkatinizi çekmeyi başaran dolandırıcı etrafta anahtarını aramaya başlar. Belki de sizden uzanıp anahtarı vermenizi bile isteyebilir. İşte tam bu anda iş arkadaşı olan diğer kişi sizin yakınınızdan geçerken yanınızda bulunan sırtçantanızı veya kamera çantanızı kapar ve kaybolur. Bu durumdan korunmanın en iyi yolu çantanızı ve kameranızı başıboş bırakmamak. Her ne olursa olsun soğukkanlı ve dikkatli davranmaktır.

– Çakma Polis Numarası

Çakma Polislere dikkat!
Çakma Polislere dikkat!

Yağmur, dolu, kar veya açık havada polisler her zaman seyahat edenlerin güvenilir listesinde bulunmaktadır. Biz gezginleri korurlar. Ne yazık ki Dünya genelinde turist dolandırıcıları bir kısmı bu doğal güveni kullanmak için gerçek bir polis gibi davranarak sizden fayda sağlamaya çalışırlar.
Hangimiz bir polise karşı geliriz ki? Özellikle yabancı bir ülkede pasaport veya kimlik gibi belgeleri sordukları zaman. Turistik bölgelerde dolandırıcılar cüzdanınızı boşaltmak için polis kılığında sizi ayak üstü sorguya çekerler. Çok nadir de olsa sizi uzak bir yerde bulunan sahte polis karakoluna götürerek üstünüzde değerli ne varsa el koyarlar. Böylesine şüpheli bir durumla karşı karşıya kaldığınızda gürültü çıkarmak, kuzu kuzu her söyleneni yapmamak ve gerektiğinde konsolosluğu veya karakolu aramakla tehdit etmek gerçek polisin dikkatini çekeceği için dolandırıcıyı korkutup kaçırabilir. Yine de siz siz olun her polise karşı sert davranışlarda bulunmayın. Yabancı bir ülkede misafir konumunda olduğunuzu unutmamalı.

– İçgüdülerinize Yenik Düşmek
Yeni arkadaşlar edinmek mi istiyorsunuz? Viyana’da hava 40 derece iken en yakında bulunan çeşmeye soğuk su içmek için uğrayın. Sıcak gün boyunca şehri yürüyerek keşfetmeye çalışan ve mola veren bir çok kişiyle tanışabilirsiniz.
Gezginler için bulundukları bölgenin yerlisi ile sıcakkanlı ve arkadaşça sohbet etmek gayet doğal ve sevilen bir davranıştır. Seyahat boyunca edinilen belki de en güzel deneyimlerden birisidir. Yine de güvenliği gözardı etmeyin. Merhaba ile başlayan sohbet genelden daha samimi başlamış ve kısa süre içinde büyük ısrarlarla yakındaki bir restoran veya bara birşeyler içmeye davet eden birisine karşı şüpheli yaklaşmakta fayda vardır. Bu tür dolandırıcılar genelde sizi aşırı fiyatların beklediği veya yoğun baskılarla gereksiz şeylerin satıldığı yerlere çekmeye çabalar. İçgüdünüze güvenin ve daha sohbetin başında size fazla arkadaşça görünen kişilerde uzak durun.

– Sahte Para Dolandırıcılığı

Sahte paralara dikkat!
Sahte paralara dikkat!

Turizm dolandırıcılığı arasında en kolay ve temiz yollu olanı elinizdeki parayı alarak yerine tamamen değersiz kağıt parçaları bırakmaktır.
Çoğunlukla Pekin, Shanghai gibi oldukça yoğun turizme sahip Asya bölgelerinde görülse de Dünya’nın herhangi bir yerinde başınıza gelebilecek kadar basit ve genel bir dolandırıcılık şeklidir.
Her zaman yaptığınız gibi bir dükkana girip birkaç hediyelik eşya alıyorsunuz ve ödemenizi nakit yaparak dükkandan ayrılıyorsunuz. Ardınızdan seslenen dükkan sahibi yanınıza geliyor ve size elindeki parayı göstererek sahte para ile ödeme yaptığınız için sizi suçlamaya başlıyor. Oldukça kurnaz ve profesyonel olan bu tip dolandırıcılar durumu oldu bittiye getiriyor ve sizin bir kez daha ödeme yapmanıza sebep oluyor. Böylece aynı şey için iki kere ödeme yapıyorsunuz ve elinizde gerçekten de sahte paralar ile ortada kalıyorsunuz.

– Kat Kat Giyinenler
Dünya’nın bir çok yerinde güneşli havalarda bile kat kat giyinmek sık karşılaşılan bir durumdur. Bu durum dini inancı veya gelenekleri sebebiyle kat kat giyinmiş birisine karşı şüpheyle yaklaşmanızı gerektirmez.
Fakat sıcak bir günde çevredeki herkes serinlemeye çalışırken kat kat giyinmiş birisini görürseniz, en azından dikkatli olmanız gerektiğini anlayabilirsiniz.
Bazı gezginler tarafından anlatılan garip bir dolandırıcılık şekli var. Bir sürü kıyafet giyinip ortalıkta dolaşan birisi bir anda elinizdeki herşeyi bırakarak yakalamaya çalışacağınızı düşünerek havaya bir bebek (tabii ki sahte) fırlatır. Bu arada şaşkınlığınızı fırsat bilip cebinizi veya çantanızı boşaltırlar. Daha sık karşılaşılan bir başka durum ise yine bir sürü kıyafetle sarınmış kolunda gerçek veya sahte bir bebekle (bir sürü kıyafet veya kumaşla sarılmış) yanınıza yaklaşan dolandırıcıdır. Burada kullanılan kat kat kumaş ve bebek dikkatiniz dağıldığı sırada çalışan parmakları gizlemek içindir.
Sıcak bir havada bir sürü kumaş veya kıyafetle sarınmış birisini görürseniz kendinize bir iyilik yapıp dikkatli bir şekilde uzaklaşın.

– Gençlik Çeteleri

Turist dolandırıcısı gençlik çeteleri. Hafife Almayın!
Turist dolandırıcısı gençlik çeteleri. Hafife Almayın!

Bir süredir yürüdüğünüz güzel fakat yabancı bir sokaktasınız. Bir anda çevrenizi saran bir grup çocuk sizi şaşırtıyor. Sokak çetesi diyebileceğiniz bu grup ilk bakışta zararsız görünebilir.

Sokak çetesi denildiği zaman sakın Amerikan filmlerinde gördüğünüz sahneleri yaşayacağınızı sanmayın. Gerçek hayatta gençlik çeteleri silah taşımazlar. Bir anda ortaya çıkan bu çocuk yaştaki gençler etrafınızı sarıp karmaşa yaratırlar. Kafanızı iyice karıştırıp dikkatinizi dağıttıkları esnada grubun deneyimli üyesi size yaklaşıp çantanızı veya cebinizi boşaltarak ortadan kaybolur.
Bu tip dolandırıcılık eğer önceden biliyorsanız ve dikkatli olursanız başa çıkılması en kolay olanıdır.

4 YORUM

  1. Hakikaten çok önemli bir konuya temas edilmiş. Yolculuğa çıkmadan önce arkadaşlarımızın bu makaleyi okumalarını tavsiye etmek lazım

  2. İki yaz önceydi, Paris’te Gare du Nord’da trenden indiğimizde hava kararıyordu. Eşyaları yüklenip bir an önce hostelimize gidelim diye düşünürken metro otomatına yanaştık. Her haltı kafalarına göre düzenleyen Fransız görevliler dünyanın muhtemelen en turistik garlarından birindeki iki otomata İngilizce dil seçeneği koyma zahmetine girmemişler. Dört kişiydik ve “bi şekilde hallederiz” düşüncesiyle otomatı kurcalamaya başladık. Malum, Paris’te üç yüz küsur metro istasyonu var.. 5-10 dakika falan uğraştık. En sonunda hallettik ama bu seferde bileti almak için kredi kartını taktığımızda iki-üç paragraf uzunluğunda bir uyarı yazısıyla kartı geri veriyordu. Etrafta başka insanlar da bizim işimizi bitirmemizi bekliyorlardı. Tam “bi bilenden yardım isteyelim” derken lise yaşlarında bir oğlan yanaştı, aksanlı İngilizcesiyle ‘only “François” credit cards’ dedi. Sonra nereye gitmek istediğimizi sordu, kaç gün Paris’te kalacağımızı sordu, gideceğimiz yerin uzak olduğunu anlattı, cebinden kendi kartını çıkarıp makineye taktı ve gayet kendinden emin bir şekilde 10 saniyede 4 kişilik bileti alıverdi. Yaptığı emrivakinin zorunlu kıldığı kendine güvenle “25 euros per person” dedi. Biz şaşkın şakın bakarken “you can use it for three days” diye ekledi. Etrafta bi sürü insan var, çocuk kartını takıp 4 kişiye bilet almış, biz acayip yorgunuz ve bir an önce gitmek istiyoruz. Kuzu gibi çıkarıp kişi başı 25’erden 100 euro verdik.

    Oradan ayrılır ayrılmaz, beyinler tekrar çalışmaya başladı, “çocuk bizi çok fena üttü mü yoksa?” endişesi nihayet uyandı. Turnikelere gittiğimizde biletleri attık. Gayet güzel çalıştı. O anda doğal olarak rahatladık. Sonra gitmek istediğimiz istasyona -ki mevzubahis Cergy Le Haut istasyonu, gerçekten çocuğun söylediği gibi merkezden çok uzak bir yer- ulaştığımızda tekrar bir turnike karşımıza çıktı. Sadece girmek için değil, çıkmak için de kontrol ediyor seni adamlar. Neyse ki bileti saklamışız diye düşünürken, girişte kullandığımız biletin çıkışta işe yaramadığını gördük Yani istasyonda resmen rehin kalmıştık ! Durumu anlamaya çalışırken üç dört kere daha denedik ve yine de olmadı. Sonra etrafımıza baktık bir arkadaş çantasını fırlatıp turnikenin üzerinden atladı. Herkesin çantalarını geçirdi. Sonra biz de atladık. En son arkamıza baktığımda bir tane görevli bizi uykulu gözlerle süzüyordu ama aldırmamıştı. Bir daha dönüp bakmaya cesaret edemedim 😀

    Hemen çıkışta bir Türk restoranı görünce, çölde vaha bulmuş gibi daldık içeri. Biletleri gösterip sorduk. Meğer biletler sadece Paris merkezinde, bir seferlik geçerliymiş ve en kısa mesafeler içinmiş. Yani oradan birkaç durak ileriye götürecek kadar geçerlilikleri varmış. Ve en kötüsü de, fiyatları aslında 1.5 euro’ymuş 🙁

    Sonra 4 tane 1.5 euro’luk bilet için 100 euro vermiş olmanın hüznüyle hostelin yerini tarif ettirdik. Vardığımızda ortalıkta hiç kimse, bir temizlikçi bile yoktu. Hostel resepsiyonu saat 10’da kapanıyormuş ve yine, daha geç gelenler için kapısına odaların kapı anahtarını veren bir otomat koymuşlar. Yine İngilizce menüler yapma lütfunu göstermemişler.

    Sanırım burada da yalnızca Fransız kredi kartları geçerli olsaydı, ertesi sabahı bile beklemeden gecenin o vaktinde ilk trenle Fransa’dan defolup gidecektik 🙂 Neyse ki öyle olmadı ve ertesi gün tekrar daha küçük çaplı bir dolandırıcılık girişimiyle karşı karşıya kaldık. Bu sefer zevkle savuşturduk. Züğürt tesellisi işte.. 😀

    Sonuç: yorgunluktan ölüyor da olsanız dikkati elden bırakmayın 🙂

CEVAP VER

Yorumunuz
Adınız

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.