Yürüyerek Seyahat | En Basit ve Ucuz Seyahat Şekli

En basit haliyle yürüyerek seyahat etmek kendinizle daha çok vakit geçirmenize ve çevrenin farkına varmanıza sebep olur. Her şey 2 Ocak 2012 günü başladı. 135 günden fazla oldu kendimi yola atalı. Yüzyıllar önce bir Evliya Çelebi çıkmış yola, en büyük ilham kaynağım kendisi.

İlk durağım Belgrad sonrasında iki ay Sırbistan‘ın Rudnik kasabası yakınında yalıtılmış hayatı deneyimledim. Şubat sonunda Fransa‘dan yürüyerek Sırbistan’a kadar gelen Sandrine CHAMUSSY ile tanışmam seyahat amacımı farklı bir yöne çekti.

Uzun soluklu seyahate çıkan herkesin ortak olduğu nokta kendinizi seyahatin akışına bırakmanızdır. Ben de öyle yaptım. Her şey bir şaka ile başladı. Iki hafta içinde kendimi sırtımda 20 kg çanta ile Sandrine’in yanında yürüyerek seyahat ederken buldum.
Geriye dönüp bakıyorum da tam iki ay olmuş yürümeye başlayalı. Sırbistan’ın güney batısında bulunan Uzice‘den başladık yola. Bosna Hersek‘e geçip Drina nehrini takip ederek güneyde bulunan sınır kapısından Karadağ‘a ulaştık. Karadağ’ın kuzey ucundan güney ucuna kadar yürüdük. Şu anda Arnavutluk‘a geçmeden önce son etap olan Skadar gölüne vardık.

Buradan sonra rotamız gölün batı kıyısından ilerleyerek Sukobin’den Arnavutluk’a geçmek. Tiran, Ohrid, Galicica Milli Parkı rotasında ilerleyerek Makedonya‘ya ve Balkan yürüyüşümüzün son durağı olan Üsküp‘e varmayı hedefliyoruz. Sonrasında ise planım tekne ile Güney Amerika‘ya ulaşmak.

Yürüyerek Seyahat Notlarım

Yürüyerek seyahat ederken ilginç deneyimler yaşadık tabii ki.
Uzice’de eski tren yolundan yürüdük, karanlık tren tünellerinden geçtik.
İki barajı yürüyerek geçtik.
Karadağ Mratinje’de suyu çekilmiş baraj gölünün zemininde yürüdük.
Bosna Hersek‘te Visegrad-Ustipraca arasında 26, Karadağ’da Piva Kanyonu boyunca 50 adet tünelden geçtik.

Gün geldi sadece 900 mt yürüdük, gün geldi 25 km yürüdük.
Nehir kıyısında, terkedilmiş okul binasında, bizi davet edenlerin bahçesinde, ara sokakta, otlakta koyunların arasında, yol kenarında çadırımızı kurduk.
4 günde 100€ harcadığımız da oldu 5 günde 10€ harcadığımız da.

Sandrine Fransa’dan yola çıkarken tüm yolu yürümeyi hedeflediği için malzemeleri oldukça kaliteli ve amacına uygun seçmiş. Ben ise yola çıkarken nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmez bir halde olduğum için gayet sıradan kalitede bir sırt çantası, süpermarketten aldığım yazlık uyku tulumu, yolda bıraktığım 2,5 kg’lık çadırım ve baharlık montumla başladım yürümeye.

Yola çıktığımda cebimde 600 € vardı. Günde ortalama 4,5-5 € harcama sonunda cebimde son kalan 50€ ile devam ediyorum.

Maddi anlamda en büyük sıkıntımız zaman zaman ihtiyaç duyduğumuz teknik malzemeler oluyor. Sandrine kamp çadırını bir yıldır hemen hemen her gün her türlü hava şartında kullanıyor. Dolayısıyla yavaş yavaş sağından solundan patlak vermeye başladı. Elimizden geldigince ufak tefek tamiratlar veya geçici çözümler bulmaya çalışıyoruz.

MalzemelerHava ile şişen matlarımızın da ömrü tükendi. Her sabah kendimizi zeminde buluyoruz. 🙂
En hızlı tükettiğimiz malzeme ise ayakkabılar. Her gün ortalama 15km yolu bir çift ayakkabı ile yürüyoruz. Kaliteli teknik bir ayakkabının ömrü ortalama 5-6 ay kadar.
Tüm bu ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir sponsora sahip değiliz. Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle yola çıkma amacımız dünyayı tanımak, farklı kültürleri görmek, farklı seyahat rotalarını, tarzını deneyimlemek ve keşfetmek. Hal böyle olunca sponsor olmaya pek yanaşmıyor firmalar. Yine de bizi anlayacak, destekleyecek birileri olacağından eminiz 😉 .

Yürüyerek seyahat etmenin en garip yanı temposu benim için. Alışmışız hep saatte 100km ile araçla seyahate. Bizim hızımız ise saatte 4km. Araçla 3 saatte gidilen yolu bir ayda yürüyoruz. Böylece geçtiğimiz her noktanın en ince detayına kadar keşfetme şansımız oluyor.
Araba ile seyahatte otobanlar tercih edilirken bizim için en güzel yol patika veya köy yolları. Böylece plastik ve yapay turistik alanların dışında kalarak gerçek hayatlara, gerçek insanlara ve gerçek hikayelere ulaşma şansımız oluyor.
Fırsat buldukça fotoğraf ve video kayıtları alıyoruz. Elimden geldiğince küçük videolar hazırlamaya çalışıyorum.

Sırt çantası ile kesintisiz yürüyerek seyahat, sanıldığı kadar kolay değil. | Piva Kanyonu, Karadağ
Sırt çantası ile kesintisiz yürüyerek seyahat, sanıldığı kadar kolay değil. | Piva Kanyonu, Karadağ

Medya desteği Ayça Şen BAŞKAN‘dan geldi. Karadağ’ın eski başkenti Cetinje’de tesadüf eseri yolladığım tivit sonucu beni keşfedip programına konuk etti.

Medya tanıtım işlerinden Ece ARAR sorumlu. Kendisi yol boyunca beni en güzel şekilde desteklemeye devam ediyor.

Sosyal medyada diğer gezginlerden dostum Kemal KAYA, seyahat özgürlüğü, gezi yazarı Bahar AKINCI ve beni takip eden birçok arkadaşımdan, blog yazarından destek görmek, takip edilmek hem sevindirici hem de yol boyunca moral verici oluyor.

Yürüyüş Patikası | Matka Kanyonu, Üsküp
Yürüyüş Patikası | Matka Kanyonu, Üsküp

Fransız yol arkadaşım Sandrine ile yürüyerek seyahat ettikçe hikayemizi paylaşıyoruz. Aramızdaki farklılıkların sebeplerini öğreniyor, benzerliklerin farkına varıyoruz. Yol boyunca öğrendiğimiz hikayeler, tanık olduğumuz hayatlar okul denen zihin hapishanesinde asla edinemeyeceğimiz deneyimlere ulaşma şansı yaratıyor. Politik saçmalıkların insanları nasıl da etkilediğini görmek, zihinleri nasıl da zehirlediğini farketmek bir kez daha politikanın büyük bir tiyatro oyunu olduğunu anlamamı sağlıyor.

Her adımda hayatı tekrar tatmak, geçilen her yolda doğa ve insanın ilişkisine tanık olmak, görülmeyeni görmek, farkedilmeyeni farketmek ve en önemlisi ise keşfetmek adına mümkün olduğu süre boyunca yürümeye devam edeceğiz.

CEVAP VER

Yorumunuz
Adınız

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.