Kesintisiz yürüyüş basitçe sırtçantanızı alıp uzun uzun yürümek değildir. Eğer uzun süreli kesintisiz yürüyüşe çıkmayı düşünüyorsanız başınıza neler gelebileceğini önceden farkedip maceraya hazır olmalısınız.
Aylarca hayalini kurup durduğunuz yolculuğa çıkmak için işinizi, arkadaşlarınızı, ailenizi arkanızda bırakıp biletinizi aldığınızı hayal edin. Aylarca sırtınızda çantanızla durmadan yürümeye karar mı verdiniz? Yola çıkıyorsunuz, tam da hayal ettiğiniz gibi muhteşem bir rotada ilerlemeye başladınız bile. Günler geçiyor ve kendinizi bir anda boynu bükük gezginler hostelinde, bilgisayar başında, eve dönüş biletinizi satın alırken buluyorsunuz. Ne kadar saçma veya uçuk bir senaryo gibi görünse de her yıl yüzlerce gezgin kesintisiz yürüyüşün gerçekliği ile yüzleşip geri dönüş yolunu tutuyor. Appalachian rotasında kesintisiz yürüyüşe başlayan her 5 gezginden 1 tanesi ilk haftasında gezisini iptal ederek geri dönmekte.
Durumun garip yanı ise gezisini iptal eden kişiler herhangi bir yaralanma veya kötü bir deneyim yüzünden geri dönmemekteler. Tersine bu kişilerin büyük çoğunluğu doğa yürüyüşüne hayran ve bu konuda deneyimli gezginler. Çoğu zaten uzun sürelerdir doğa yürüyüşleri yapmakta ve bunu bir adım öteye taşıyarak kesintisiz yürüyüşe başlamaktalar.
Doğa yürüyüşü ile kesintisiz yürüyüşün farklı aktiviteler olduğu gözardı edildiği için bu tür sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Genelde seyahate başlamadan önce kesintisiz yürüyüş kavramından bihaber, kısıtlı doğa yürüyüşü deneyimleri, içgüdüler veya oradan burada okunan farklı seyahat hikayeleri ile yapılan kısıtlı bir hazırlık kesintisiz yürüyüşü ilk haftalardan eziyete ve kısa süre içinde ise kötü hatıralarla iptal etmenize sebep olacaktır.
Bu tür durumlarda kalmayın, yollarda bir başınıza oturup ağlamayın, yaptığınız onca hazırlığı çöpe atmayın diye olayın inceliklerini yazmaya karar verdim. Buyrun okuyun.
Malzeme Seçimi
Binlerce kilometre kesintisiz yürüyen herkes bilir ki doğa yürüyüşü ile kesintisiz yürüyüş arasında malzeme açısından büyük farklar mevcuttur. En önemli fark doğa yürüyüşü için gezginler yanlarına çok daha fazla ve ağır malzemeler almaktadırlar.*
Tipik Doğa Yürüyüşü | Tipik Kesintisiz Yürüyüş |
Harika yemekler hazırlamak için farklı ölçekte tencere tava seti | Bir adet çok hafif titanyum tencere |
Birden fazla günlük temiz giyecekler | Fazladan bir çift don, atlet. Tek kıyafet yeterli |
Geniş ve konforlu bir çadır | Tente |
Uzun, konforlu, kaliteli şişme yatak | İnce, köpük mat |
Zor şartlara uygun ağır uyku tulumu | Hafif, ince uyku tulumu (Gerekirse kıyafetlerle uyunur) |
Kocaman ekspedisyon sırtçantası | Küçük, hafif sırtçantası |
Kamp ayakkabıları ve katlanır sandalye | Hiçbiri |
MP3 çalar | Doğayı dinlemek için kulaklar |
Bir tshirt eksik ya da fazla taşımak görünürde fazla fark yaratmasa da malzemeler arttıkça küçük ağırlıklar önem taşımaktadır. Çorap gibi en küçük malzemelerde bile bu fark yola devam etmek ile geri dönmek arasındaki kararınızı etkileyebilir. Eğer çantanıza koyacağınız her malzemenin %30-50 daha hafifini yanınıza alabilirseniz toplam ağırlığınız büyük oranda azalacaktır. Çok net bir hesap olmakla birlikte kesintisiz yürüyüşe çıkacak olanların gözünden kaçan bir konudur. Ben de yürümeye ilk başladığımda ne olacak canım bir yedek pantolonum, oyum, buyum yanımda olsun 2 kg fazla – eksik mühim değil diye düşünmüştüm ki seyahatimizin 3. gününde omuzlarımın ağrısından yolda ağlamanın eşiğindeydim.Sandrine ise yola daha çıkmadan önce hazırlıklarını ciddiyetle yapmış ve kesintisiz yürüyüşe uygun malzemelerle yola çıkmıştı. Üstündeki incecik montu sayesinde kar, yağmur, rüzgar dinlemeden zorlu hava şartlarında rahatlıkla yola devam edebildi. Benim çantamda ise yağmur için ayrı, rüzgar için ayrı, kar için ayrı son derece kalitesiz montlar ağırlığımı arttırmaktan öte bir işe yaramadı. Yol boyunca öğrendiğim en temel konu, yürüdüğünüz mesafe uzadıkça taşıdığınız malzeme azalmakta. Yürümeye başladığımız ilk hafta hantal çadırımı, ufak sırt çantamı, ağır montumu ardımda bırakmak zorunda kalmıştım. Uzaya çıkan mekik gibi her 2-3 günde bir malzeme bırakıyordum.
Zeki bir kesintisiz yürüyüşçü yanına güvende olabileceği kadar, günde 20-25 km yürümesine yeterli miktarda en düşük düzeyde malzeme alarak yola çıkar. Ultra Hafif Seyahat konusunda takıntılı olan gezginler genelde kesintisiz yürüyüşe çıkanlardır. Çoğunlukla kış mevsiminde yürümekten kaçınır. Kışın yürümek fazladan zorluk ve malzeme gerektirmektedir. Fazladan konfor ihtiyacı duyar ise gerekli malzemeyi seyahati sırasında temin etmeyi tercih eder. Karadağ’daki ilk 4 günümüz kar ve yağmur altında sürmüştü. Kıçımdaki kot pantolonlar ise tahmin edeceğiniz üzere hiçbir işe yaramıyordu. Aksine daha çok sıkıntı yaratıyorlardı. Bu sebeple Niksic’e vardığımızda ilk işimiz Intersport’a uğrayarak adam gibi hafif, hızlı kuruyan ve rüzgar kesen bir pantolon satın almak oldu.
Tiran’a varmadan önce ise artık çoraplarımızın işe yaramadığını görmüştük. Tiran’a 3-4 gün mesafemiz kaldığında ise Sandrine Fransa’dan annesine çorap ve ufak solar fener siparişi verdi. Böylece Tiran’a vardığımızda paketi postaneden teslim alabildik.
Bu tür lojistik hareketler ağırlığımızı, yol boyu harcadığımız kaloriyi ve seyahat stresimizi düşük tutmamıza yaradı.
Haftasonu doğa yürüyüşüne çıkanların herhangi bir acelesi yoktur. Bu sebeple yanında 4 kişilik kamp mutfağı takımı bile taşıyabilir. Nasılsa fazla uzağa yürümeyecektir. Ciddi bir sırtçantalı gezgin ise hiçliğin ortasında kek yapmaktan büyük zevk alabilir. Ağır çok amaçlı İsviçre çakısı ile konserve açmanın keyfini yaşamak ister. 5-10 km yürüyüşün ardından kampını kurar ve fincanındaki sıcak kahvesini yudumlayarak bulunduğu yerin keyfini çıkarır.Kesinlikle çok keyifli olsa da bu tür yaklaşımlar daha uzun mesafe yürüyenlerin daha az eşya taşımalarını gerektiren yürüyüşçü paradoksunu anlamanızı da gölgeleyebilir.
Yaşananlardan ders çıkarmak kesinlikle önem taşımaktadır. Kesintisiz yürüyüşe çıkmadan önce karar verdiğiniz rotalara gitmiş olan gezginlerle mutlaka iletişime geçmeye çalışın. Yaşadıkları sıkıntıları ve hatalarını sorun. Aynı hataları sizin de yapmanıza hiç gerek yok. Yola çıkmadan önce Sandrine bana tekrar tekrar malzemelerimin ağır ve bir kısmının gereksiz olduğunu söyledi durdu. Ben ise geçmişteki dağcılık ve kamp tecrübelerimi öne sürerek bütün malzememle yürüyebileceğimi söyledim durdum.
Sonuç, 3. gün sırtımdaki ve omzumdaki ağrılar yüzünden ağlayıp sızlamaya başlamıştım. Gereksiz yere fazla büyük ve ağır bir çanta ile yola çıkmayın.
Çok tartışılan bir konu olsa da sırt çantası konusundaki genel kural “Ne kadar boş yerin varsa o kadar çok eşya alırsın”. Bu sebeple 70+15 lt gibi kocaman ekspedisyon bir çanta yerine küçük, yeterli kalitede 50-60 lt bir çanta ile seyahate başlamak malzeme disiplini oluşturmak için de önemlidir. Küçük bir çantanız olduğu zaman malzemelerinizi de ona göre seçersiniz ve gereksiz herhangi bir şeyi yanınıza almaktan mecburen kaçınırsınız.
1000 km’lik Balkan rotamızı bitirdikten sonra aklımdaki ilk iş çantamı küçültüp biraz daha malzemeden kurtulmak oldu.
Ruhsal Hazırlık
Yol boyunca karşılaştığım insanların veya e-posta ile bana ulaşanların ortak sorularının başında “Zor değil mi sırtında 20 kg çanta ile her gün yürümek?” geliyor. Gerçek ise çok daha farklı. Sırtımdaki 20 kg çantanın zorluğu zihinsel zorluğun yanında bir hiç. Merak edenler olacaktır, doğanın içinde günlerce, aylarca yürümek, kamp yapmak, sakin, huzurlu günler geçirmek neden zor olsun ki? Doğa yürüyüşü için ihtiyaç duymadığınız kadar çok disipline ve zorluklara rağmen yola devam etmeye yetecek zihinsel güce ihtiyaç duydum. Her sabah erken uyanıp hava şartları ne olursa olsun kampımızı toplayarak yola devam etmemiz gerekti. Sıradan bir doğa yürüyüşü sırasında bastıran ani ve sağanak yağışta çadırda bir gün daha kalmak veya seyahati ertelemek gibi imkanlar varken kesintisiz yürüyüş sırasında bu tür lükslere sahip olunmuyor.
Tüm gün yaklaşık 20 km yürüdükten sonra kamp kuracak yer bulamadığımız için bütün yorgunluğumuzla birlikte yokuş yukarı 5 km daha yürümek zorunda kalmak sandığınızdan çok daha fazla sinir bozucu olabiliyor. Karadağ’da patika yolları gösteren tabelalara güvenerek girdiğimiz yolda 2 saat sonra kaybolunca geri dönmek zorunda kalmanın ruhunuzda yarattığı daralmayı tahmin bile edemezsiniz.
Benim kesintisiz yürümeye karar vermem çok ani oldu. Bu yüzden herhangi bir fiziksel hazırlık yapma şansım da yoktu. Eğer siz önceden böyle bir karar alıp kendinize vakit ayırırsanız öncesinde fiziksel ve ruhsal hazırlık yapmanızı öneririm. Diyelim ki önceden plan yapıp Likya yolunu 1 ay boyunca yürümeye karar verdiniz. Yola çıkacağınız tarihe kadar her fırsatta sırtınıza çanta alıp en azından 15-20 km mesafeyi rahat yürüyebilmek için haftasonu şehir içinde bile olsa yürüyüşlere çıkın. Baktınız herşey yolunda, güzel gidiyor mümkünse havanın çok bozuk olduğu bir günde de yürümeye çıkın. Böylece hem başınıza gelebilecekleri kafanızda canlandırabilirsiniz hem de kendinizi önceden hazırlamış olursunuz.
Bu şekilde çıkacağınız birkaç haftasonu sonrasında göreceksiniz ki uzun mesafe yürümek tamamen farklı bir aktivite. Unutmayın, hayatta kalmaktan çok mutlu bir şekilde hayatta kalmayı başarmalısınız.
Yemek Seçimi
Doğa yürüyüşü ile kesintisiz yürüyüş arasında önemli farklardan birisi de yemek seçimidir. Doğa yürüyüşlerinde daha çok dondurulmuş – kurutulmuş paketlerde satılan pahalı yüksek kalorili yiyecekler tercih edilmekte. Hatta ormanlık alanda gurmeleri bile şaşırtacak kalitede keyifli yemekler hazırlanabilmekte. Kesintisiz yürüyüşte ise çok daha farklı yemeklerle yola devam edilmekte. Mesafe ve süre uzun olduğu için çok zengin olanlar dışında kesintisiz yürüyüşe çıkanlar pahalı kurutulmuş paket yiyeceklerden kaçınırlar. Bunun yanında bütün gün, aylarca yürümekten kaynaklı motivasyon zorluğu sebebi ile keyifli yemekten çok etkili yemek daha ön plandadır. Bu tek bir tencere içinde hazırlanabilen basit bir yemek anlamına gelir. Yine de bu konuyu aşmak mümkün. Harika kamp yemeği tarifleri ile en imkansız durumlarda bile muhteşem lezzetler yaratabilirsiniz. Yanınızda taşıdığınız bir miktar un ile ekmek ve hatta pizza bile yapmanız mümkün.
Su kaynatmak bile çoğu zaman başlı başına bir sorun olabiliyor. Tabii karnınız her acıktığında yeterli miktarda suyunuzun olacağı garantisi de yok. Yemek konusu da başlı başına bir paradoks yaratmakta. 20-30 km yürünen bir günde fazlasıyla harcanan kaloriyi karşılamak gerekirken imkanlar ve maddi sebepler yüzünden görece daha basit yiyecekler yemek zorunda kalınıyor. Bizi yol boyunca çok zaman ayakta tutan Nutella’nın gücü yadsınamaz.Yemek pişirmek özellikle akşam bütün günün yorgunluğu ile çoğu zaman eğlenceden uzak olmuştur. Bu yüzden çadırı her kurduğumuzda bir an önce yemeğimizi pişirip uyumaya geçmek için pratik çözümler bulmak zorunda kaldık.
Sonuç
Kesintisiz yürüyerek seyahat eden herkes – ben de dahil – doğa yürüyüşlerine bayılır. Fakat çoğu doğa yürüyüşçüsü veya sırtçantalı kesintisiz yürüyüşten pek hoşlanmaz. Kesintisiz yürüyüş basit anlamda uzun süreli doğa yürüyüşü demek değildir. Başlı başına farklı bir spor dalıdır. Genel doğa yürüyüşü için temponuz yürü – dinlen – yürü – dinlen şeklindeyken kesintisiz yürüyüş sırasında tempo yürü – yürü – yürü – dinlen – yürü – yürü – yürü şeklindedir.
Çoğu kişi için kesintisiz yürüyüşün monotonluğu ve titizliği doğa yürüyüşünü hobi kavramından çıkartarak bir işe dönüştürmektedir. Bu sebeple olsa gerek kesintisiz yürüyüşe başlayan gezginlerin yarısı 6 ay sürebilecek rotada ilk 6 hafta içinde seyahati bırakıp geri dönüyor veya otostopla yoluna devam etmeye karar veriyor.
Malzemenizi dikkatle hazırlayın, sizden önce aynı veya benzer rotada seyahat edenlerden bilgi alın, fiziksel ve ruhsal hazırlığınızı tamamlayın, yanınıza alacağınız yiyeceklere karar verin ve kendinizi yollara atın. Rotalarını keyifle tamamlayan %50’ye dahil olun.
* Kaynak: BackPacking Light
Merhabalar.. Merak ettiğim şey; kesintisiz yürüyüşe sadece tente yazmışsınız.. Onu biraz açar mısınız? 🙂 Götümüz donmaz mı?
Bu arada yaklaşık 1 aydır takipteyim ve çoğu makalenizi okudum. Bize zaman kazandıracak harika bilgiler paylaştığınız için teşekkürler.
Merhaba Mert;
Tente güneş ve yağmurdan korunmak için yeterlidir. Çadırlarda da ısıtma sistemi yok. Uygun bir uyku tulumu üşümeden geçeyi geçirmeye yarar. Çadır veya tentenin tek amacı dışardaki yağıştan, rüzgardan korunmaktır.
Peki kendini güvende hissetme açısından çadır daha iyi olmaz mı? Yılanıydı, böceğiydi uyku tulumuma gelirmi diyerek tentenin altında uyumak zor olur sanki.. Öte yandan kesintisiz yürüyüşte çadırın ağırlığı çok gereksiz diyorsunuz. Zor bir karar.
Kamp yapılan bölgeye göre karar vermek gerekli tabii ki. Belki tentenin altına basit bir cibinlik ile bu sorun çözülebilir.
Çok sayıda kampçı sıkıntısız kullansa da benim de kişisel tercihim kapalı bir uyku alanıdır. Bu yüzden tarptent almaya karar verdim. Basitçe tente şeklinde tasarlanmış bir çadır denebilir. Veya kapalı tente.
çok teşekkürler… Lİkya da 4 er günlük 3 parkur yürüdük, eşyalar gitgide azaldı… ilk parkurda omuzlarımız acıyınca eşyaların yarıdan çoğunu bıraktık…en hafif son parkur olacak eminim..ne kadar az eşya o kadar özgürlük…
Yola çıktıktan sonra bir çok eşyanın gereksizliği ortaya çıkıyor. Ben de yürümeye başladığımda bir çok eşyayı yolda bıraktım. Rahatlıyor insan fazlalıkları attıkça 🙂
Merhaba,
Bu yorumu ne zaman okursunuz bilmiyorum:)
Kıskanma ve özenme duygularını bir tarafa bırakırsak bu cesareti göstermek büyük yürek ister düşüncesindeyim.
Yeni haberdar oldum sizden ve takip edeceğim. Rota bilgilerini okuyarak eşimle yapacağımız bir delilik için kullanmak istiyorum 🙂 Umarım biz de bir gün yürüyüşe çıkabiliriz.
Görüşmek üzere.
Teşekkür ediyorum. İlham verebildiysem ne mutlu bana.
Seyahat ettiğimiz rotaları detaylı bir şekilde hazırlamaya çalışıyorum. Umarım siz seyahate çıkmadan önce hazırlamış olurum 🙂
Yolunuz açık olsun.